Şener Levent – Seçimden meçimden bahsetmeyin artık…
Ne erken seçimden…
Ne başka bir seçimden…
Zaten bugüne kadar göstermelikti…
Türkiye’nin işgaline örtü olurdu…
Demokratik bir hukuk düzeni olduğunu elaleme göstermek için işe yarardı burada…
Bu fasıl da bitti…
Bundan sonra o da olmaz…
Ali Bizden olayından sonra hiç olmaz…
Neden olmaz?
Düşünün bakalım…
Bu olayla şunu gösterdiler bize…
Bundan sonra kendi adaylarına oy vermeyenlerin başına gelecek olan budur!
Herkes fişlenecek…
Ve Türkiye’ye giden olursa fitil fitil getirilecek burnundan!
Tatar’ı mı aday gösterdiler?
Tatar’a vereceksiniz oyunuzu!
Ersan mı?
Ersan’a vereceksiniz…
Vermeyen yandı…
Kara listeye alınacak Türkiye’de…
Girişi yasaklanacak…
Ancak bu kadarla kalsa neyse, haspası çıksın…
Dün yazdım…
Ali Bizden ucuz atlattı…
Daha kötüsü de olabilir…
Silivri’ye atarlar…
Bilmem nereye atarlar…
Bin türlü sebep bulurlar bunun için…
Bir daha güneş yüzü görmezsiniz…
Türkiye’de ne kadar masum insanın şu anda zındanlarda çürütüldüğünü bilmez misiniz?
Ordaki yargıya güvenmeyin…
Savcı da…
Yargıç da…
Tayyip Erdoğan’ın iki dudağı arasında…
***
Dua edin ki Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşısınız…
Cebinizde Kıbrıs kimliği ve pasaportu var…
Dua edin ki bir Larnaka var…
Yoksa bu mandradan hiç çıkamazsınız…
Kapana kısılır kalırsınız…
Dünyadan tamamen izole olursunuz…
Tek çıkış kapınız Türkiye olursa yanarsınız…
Ki öyleydi bir zamanlar…
Bu Sırat köprüsünden geçmek zorunda kaldı herkes…
Ben de çok geçtim…
Moskova’ya gidip geldiğim için daha da berbattı benim durumum…
Komünizmi ve komünistleri öcü gören bir ülkeden gelip geçtiğimin farkındaydım…
Gümrükçüler ve polisler Moskova lafını duysalar ellerini ayaklarını şaşırırlardı…
Bir keresinde,
-Nerden geliyorsun kardeş, diye sordular…
-Kazakistan’dan, dedim…
Moskova’dan demedim…
Anlamadılar pek…
Afganistan’dan zannettiler…
-Nedir durum Afganistan’da kardeş, diye sordular…
O zamanlar Sovyetler vardı Afganistan’da…
-Durum berbat, çok berbat, dedim…
Memnun oldular…
Sorun çıkarmadılar…
***
Evet, seçim olamaz artık burada…
Milleti korkuttular…
Ali Bizden örneği ile herkese ne yapabileceklerini gösterdiler…
Onların istemedikleri adaylara oy verenler iki kere düşünsünler…
Gerçi yeni bir şey değil bu…
Daha önce başkalarına da yaptılar Ali Bizden’e yaptıklarını…
Hatta uzun zaman önce Özker Özgür’e de yaptılar…
Rejime muhaliflere hayat hakkı yok!
Serbest dolaşım da yok!
Biz burada onların en kriminal adamlarına ve hatta mafyasına bile kucak açtık…
Ne pislik varsa döktüler bu arka bahçeye…
Arka bahçe kalın bağırsağa döndü zamanla…
Abdullah Çatlı’dan Ömer Lütfi Topal’a kadar herkes gelip geçti buradan…
O şirin Tosuncuk bile burada hayat buldu…
Burada şirket kurdu…
Ve dünyayı dolandırdı…
Biz onların her türlüsüne kucak açarken, onlar bizim yurtseverlerimizi kovdular ve hala kovuyorlar ordan…
Ali Bizden’e yapılanlara tepkileri okudum…
Birkaçı dışında tatmin eden olmadı beni…
Hala yalvarma yakarma…
Hala çekingen, ürkek bildiriler…
Türkiye’de faşist bir düzenin olduğunu anlayamamışlar hala…
Ve bu faşist rejim sahiplerinin bizim başımıza çöktüğünü hiç anlayamamışlar…
Onlar işgal ettikleri ülkenin tutsak insanlarına nasıl davranacaklarını biliyorlar…
Biz işgalciye karşı nasıl davranacağımızı bilmiyoruz!
(9 Temmuz 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)