Yargı bağımsızlığı ve tecavüzcüler

Aziz Şah – Son birkaç ayda iki tecavüzcü serbest kaldı…

Suçlu kim mi?

Sensin, susan vatandaş!

Sensin, susan hukukçu!

Sensin, susan baro, demokratik kitle örgütü, insan hakları dernekleri!

Sensin, susan feminist!

Anlatalım…

Bulut Akacan’dan ‘kan parası’ talep edilerek ailesinin tehdit edilmesi, babasının TC mafyası tarafından kurşunlanması hem Kıbrıs’ın kuzeyindeki sömürge rejiminin ‘Yargı Sistemi’ne hem de TC Elçiliği’nin rolüne dair eski bilgileri gözümüze soktu.

Ne zaman dişe dokunur bir konu gündeme gelse Kıbrıs’ın işgal bölgesinde sivil toplumdan siyasal partilere kadar herkes devekuşu oluyor!

Gerçeği bu kadar az insan söylememeli, bu kadar çok insan susmamalı…

Ezici çoğunluk susarak günü kurtardığını zannederken yarını kaybediyor…

Kaybedenler konuşanlar olmuyor, susanlar olacak. Konuşanlara dava açacaklar çok çok, belki kurşun! Susanlar ise konuşanların itiraz ettiği tecavüzü yaşayacaklar…

Yurttaş/vatandaş olamamış sömürge tebaası, hukuk devletini ve insan haklarını içselleştirmemiş Kıbrıslılar, savcılığın hukuka aykırı bir şekilde davalarını düşürdüğü TC mafyasını Bulut Akacan’ın kişisel meselesi zannetti!

Savcılığın düşürdüğü davalar ise ölüm tehdidi, kurşunlama ve satırla adam yaralama…

Bunlar düşürülecek dava mı? Yargı bağımsızlığı bunun neresinde?

Adli Yıl açılışında ‘yargı bağımsızlığı’ndan bahseden hukukçulardan, seçim kampanyasında ‘yargı bağımsızlığına dokundurtmayız’ diyen partilere kadar herkes sustu. Bir elin parmaklarını geçmeyen yazarlar hariç ses eden olmadı…

Deli mi konuşanlar, çok mu akıllı zannediyor kendini susanlar?

İki tecavüzcü serbest kaldı son birkaç ayda Kıbrıs’ın kuzeyindeki ‘yargı bağımsızlığı’ sayesinde…

31 Ocak 2022 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile tecavüz suçundan 13 yıl hapis cezasına çarptırılan Yunus Timur’un 1988 tarihli TC-KKTC arasında imzalanan Hukuki, Ticari ve Cezai Konularda Adli Yardımlaşma, Tanıma ve Tenzif, Suçluların Geri Verilmesi ve Nakli Sözleşmesi Yasası’na dayandırılarak Türkiye’ye iadesine karar verildi. Türkiye’de tecavüzcülere ne olduğunu biliyorsunuz, serbest kalıyorlar…

Kutlu Adalı cinayeti konusunda Sedat ve Atilla Peker kardeşlerin itiraflarından sonra ne demişti Polis:

-“Bahse konu bu paylaşım ve gelişmeler çerçevesinde, Polis Genel Müdürlüğü tarafından cinayet dosyası yeniden soruşturma ve araştırma kapsamına alınmıştır. Bu maksatla Türkiye Cumhuriyeti makamlarından, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti arasında 25.12.1987 tarihinde imzalanan ‘Suçluların Geri Verilmesi, Mahkeme İlâmlarının Karşılıklı Tenfizi ve Adli Yardımlaşma Yasası’ uyarınca ilgili birimden gerekli bilgi talebinde bulunulmuştur”…

Yani Kutlu Adalı cinayetinde adı geçen Mehmet Ağar ile Korkut Eken’i “Suçluların Geri Verilmesi” kapsamında polis talep edecekti Ankara’dan. Ne oldu Ağar ve Eken’in iadesi ya da ifadesi?

Kıbrıs’ta tecavüz suçu işleyen TC vatandaşları için çalışan yasa Kutlu Adalı cinayeti için çalışmıyor mu?

Bu ırkçı-sömürgeci rejimin resmidir. Sömürge Rejimi’nin ‘yargı bağımsızlığı’ yalanı ile üstü örtülmüş hukuk sisteminin ırkçı karakteridir. TC vatandaşı bir tecavüzcü için çalışan hukuk, Kutlu Adalı için çalışmıyor…

İkinci tecavüz vakası da ODTÜ Kalkanlı kampüsünde okuyan bir öğrenciye TSK mensubu Uzman Çavuş’un cinsel saldırısı. Gazeteci Ayşemden Akın’ın yazdığı haberle gündeme geldi bu konu.

Omorfo’da yaşanan cinsel saldırıda mağdur olan genç kadına polisin söylediği üzere, ‘‘TC ile KKTC arasında yapılan anlaşmaya göre, TSK’dan biri herhangi bir suç işlerse onun cezasını askeriye verir’’… Bakanlar Kurulu veya mahkeme kararı olmadan tecavüzcü Uzman Çavuş’un Türkiye’ye gönderildiği söylendi mağdura. Ama ‘‘tecavüzcü sivil olarak tekrar Kıbrıs’a gelebilir’’ de dendi! Nasıl ihraçtır ya da sınır dışı etmektir bu?  

Eski Kıdemli Yargıç Tacan Reynar, “Buradaki mahkemeler ellerinden yargılama erki alınınca ne iş yapacaklar?Buradaki mahkemeler ellerinden yargılama erki alınınca ne yapacaklar?” demişti…

(9 Şubat 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author