Adalı’yı öldüren UZİ’deki parmak izleri

Aziz Şah – ‘Kıbrıslı mafya’ diye bir şey yoktur. ‘Kıbrıslı Türk’ mafyası da yoktur. ‘Yerli mafya’ yoktur!

Mafya kapitalizmin var olan hukuk çerçevesinin dışına taşmış üretim ilişkilerinin adıdır. Yarın kokain yasallaşıp legal alana girse ‘mafya işi’ olmaktan çıkar. Devlete vergi ödeyen kumarhaneler yasaldır. Bizim ne düşündüğümüz değil, ‘hukuk devleti’nin ve kapitalist sistemin dengeleridir yasal-yasadışı farkını ortaya koyan.

‘KKTC ekonomisini kendi ayakları üzerinde durduracağız’ diyenlere niye karşı çıktık? Çünkü bağımsız bir KKTC ekonomisi, maliyesi-bütçesi-para politikası olamaz. Sömürgeci anakaraya tabidir sömürge. Kıbrıs’ın kuzeyinde ‘yerli Kıbrıslı (Türk) kapitalizmi’ diye bir şey yoktur! TC kapitalizminin uzantısından ibaret olan bir ilişki ağı var sadece. KKTC ne kadar bağımsızsa, ‘mafya’ denilen şey de o kadar Kıbrıslıdır…

TC mafyasının emanetçisi, malının bekçisi, kağıt üstünde mal sahibi gösterdiği, günü geldiğinde de defterini dürdüğü, ateşi tutmak için kullanılan maşadır ‘yerli mafya’ zannettikleriniz. Bu ilişkiler de kontrgerillanın Kıbrıs’ta örgütlenmesinden başlar.

Mafya kelimesini kullanmayı tercih etmem, kapsayıcı değildir çünkü. Onun adı kontrgerilladır: Faşizmin paramiliter terör aygıtı!

Bugün Kıbrıs’ta duyduğunuz isimler 1958’in mirasçılarıdır, Türkiye’de duyduğunuz isimler ise 1978’in mirasçılarıdır. Özel Harp Dairesi tarafından Kıbrıs’ta ve Türkiye’de kurulan kontrgerilla teşkilatlarının geçirdiği metamorfoz ile aldığı şekildir ‘mafya’ zannettiğiniz şey. Doğrudan Türk Devleti’nin bir organıdır.

Türkiye’de bugünkü mafya, 1968’de devrimci gençlik 6. Filo askerlerini Dolmabahçe’den denize döktüğünde onlara karşı önlem almak için kurulan ‘Komando Kampları’nda yetişen ve 1970’lerde devrimcilere karşı ‘iç savaş stratejisi’nin parçası olan kadrolardır. 1970’lerde MHP’ye bağlı Ülkü Ocakları ve Türk İntikam Tugayı başta olmak üzere farklı mahlaslarla katliamlar gerçekleştiren ve devrimci gençler ile aydınları öldüren kadrolar 12 Eylül darbesinden sonra işsiz kaldı. Darbe ile TC kapitalizminde açılan serbest piyasa sayfasında, 1970’lerin kontrgerillası önce ‘Ülkücü Mafya’ oldu, sonrasında ‘muteber işadamı’.

‘‘Kutlu Adalı’yı öldüren Uzi’nin şeceresi’’ başlıklı aylar süren yazı serimde uzun uzun bunları anlattım. Özel Harp Dairesi’nin 1974 öncesi örgütlenmesinin, MHP’nin, RABITA’nın Kıbrıs uzantılarını ve Kutlu Adalı cinayeti ile bağını yazmaya çabaladım. Demek ki kimse okumamış, ‘Kıbrıslı mafya’ aradığınıza göre…

Biz Kıbrıslılık bilinci için Fazıl Önder’i, Muzaffer Gürkan’ı, Ayhan Hikmet’i, Kavazoğlu’nu, Adalı’yı öne çıkarırken Halil Falyalı hepsinin üstünü örttü…

Halk TV’nin yalancısıyım; Falyalı TMT’ci olmakla övünürmüş. Dün Ayşegül Arslan’ın programında NATO’nun Özel Harp Dairesi’nin kurduğu TMT’nin ve Denktaş’ın kutsaması yapılıyordu. NATO’nun kurduğu TMT Kuvayi Milliye imiş! Öldürülen aydınlar TMT’nin işi değilmiş, başıbozukların işiymiş. Böyle anlattılar Halk TV’de. Konu Falyalı’dan çıktı, aydınlarımızın cinayetlerinin inkârına geldi…

Kıbrıslılar kavramları ve konuları ilkesel bir çerçevede konuşmayı bilmezse, sömürgecinin ekranında kontrgerillanın anti-komünist terörünün kutsandığını izleriz!

Bugün başka şeyler yazacaktım; bir yanda Türkiye’de Falyalı’yı ‘baron’ ilan edip şişirenler, diğer yanda ‘yerli mafya’ sayanlar. Konuşulması gerekenleri bu ortamda yazsanız bile kimse anlamaz.

Sedat Peker şöyle demişti:

-‘‘Halil Falyalı denen şahıs 20 sene evvel hiçbir şeyi olmayan bir adam…’’

Nasıl ki 1970’lerde tetikçilik yapan Ülkücüler 90’ların işadamları oldularsa, 90’larda Susurluk ile kontrgerillada kan değişimine gidildi. Konsept değiştirildi, çünkü kapitalizm değişti! Sedat Peker’in video ve ifşaatlarının sonucu da kontrgerillanın kan değişimi olarak çıkıyor karşımıza. Bu süreçte AKP-MHP de ‘Ülkücü Babaları’ afla hapisten çıkardı. Uluslararası kapitalizmin konjonktürüne bağlıdır kontrgerillanın alacağı şekil ve isim.

Bu sebepten Falyalı’yı kontrgerilla öldürdü diye yazdım. Türk devletinde yeni bir devir açılıyor…

‘Kimlik bunalımı’ndan çıktığınızda 1974 sonrasının en önemli ikinci cinayeti hakkında konuşuruz. Falyalı suikastının sırrı da Kutlu Adalı’yı öldüren Uzi’deki parmak izlerindedir…

(11 Şubat 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author