Kıbrıslının çiçekle karşıladıkları

Aziz Şah – 1974’teki darbe ve işgalin mimarı Kissinger gelse Kıbrıs’a çiçeklerle karşılanır…

-Makarios’un mezarının yakınlarında bir köşk isterim, dese, eminim ayaklarının altına serilir.

Uganda kasabı diktatör İdi Amin gelseydi huzur içinde yaşardı bu diyarda.

-İdi Amin’i istemeyiz, derdik biz…

Liberaller de saldırırdı bize:

-Siyah düşmanı ırkçılar, diye.

Böyle saçma bir yerdir burası, sapla saman hep karışır!

Aramızda gezer Türkiye’nin İdi Amin’leri…

İsveç Başbakanı Olof Palme cinayetinin şüphelilerinden biri senelerce aramızda yaşadı. Burası hem İsveç’miş gibi siyaset yapılır bu askeri bölgede, hem de Palme’nin katili ile markette karşılaşabilirsiniz.

Yoktur bu diyarda işgalciye ve emperyalizme karşı bağımsızlık mücadelesi, vardır Yankee Walker!

Yoktur ABD Büyükelçisi’nin arabasını yakmak, vardır ABD Büyükelçiliği’nin cesaret ve aktivizm ödülleri ile dağıttığı fonlar!

Az bile aşağılamıştır bizi oryantalist gezginler…

“Bir Kıbrıslı için oturmak tek başına bir meşguliyettir” demişti Patrick Balfour. Hep düşündürmüştür bu söz beni…

Bu sebepten bir kıçla iki iskemleye, hem ganimet iskemlesine hem de Kıbrıs Cumhuriyeti iskemlesine aynı anda oturmaya çalışır Kıbrıslıtürkler.

Bir ABD’li ya da İngiliz diplomat geldiğinde hiçbir zaman protesto edilmez. 6. Filo Leymosun’a demirlediğinde törenle karşılanır.

Yaka paça denize atılmadı Deniz Piyadeleri hiçbir zaman…

Komşularımızı kana buladıktan sonra bu diyara barlarda eğlenmeye geldiler…

Gâvur Taşı’na karşı, ‘‘Montezuma’nın geçitlerinden/ Tripoli kıyılarına,/ Çarpışırız ülkemizin savaşlarında’’ diye marş söylediler…

Dünyanın her yerinde mazlumların ilham kaynağıdır Patrice Lumumba, Kıbrıs’ta ise Lumumba’yı öldüren Belçika demokrasisine hayrandır solcular!

Başka coğrafyalarda makam aracı devrilip yakılan emperyalist diplomatların ayaklarının altına kırmızı halı serilen bir diyardır burası.

Ukrayna kasabı Victoria Nuland bugün hangi ülkeye gitse protesto gösterileriyle karşılanır. Kıbrıs’a geldi, çiçeklerle karşıladı barışçılar onu…

-‘Bize barış getir Sevgili Victoria’, dediler Odessa Sendikalar Evi’nde devrimcileri yakan kundakçıya!

***

Nerden geldi bunlar aklıma derseniz, AKP’de 18 yıl vekillik ve 13 yıl bakanlık yapan, neo-liberal özelleştirme ve yıkım politikalarının yürütücüsü, TÜPRAŞ ve TEKEL gibi Türkiye tarihinin en büyük peşkeşlerini gerçekleştiren Ali Babacan’ı ODTÜ’ye sokmadı devrimciler…

Bu 13 yıllık bakanlık döneminde Kıbrıs’taki yıkım politikalarından da sorumludur. Sömürgeci bakanımızdı sonuçta. Ama yarın kalkıp Kıbrıs’a gelse çiçeklerle karşılanır!

Ekranda sunucu soruyor eski AKP’li yeni muhalif siyasetçiye:

-Sahayı geziyor musunuz?

12 Nisan’da Halk TV’de ‘Kayda Geçsin’ programında Ahmet Davutoğlu’nun Gelecek partisinden Selçuk Özdağ, sıralıyor gezdikleri Türkiye illerini ve ‘‘Kıbrıs’a da gittik’’ diyor.

Kıbrıs da işte öyle bir il…

Türkiye’de seçmenin nabzını konuşurken insanın aklına Kıbrıs’ın gelmesi ilhakçılıktandır.

-Adana, Mersin, Hatay, Kıbrıs!

Duyar duymaz hatırladım tabii, Kıbrıs’a gelip CTP ile görüşmüşlerdi…

AKP sonrasına hazırlanıyor buradaki partiler: UBP İYİ parti ile, TDP CHP ile, CTP Gelecek ile, et ve tırnak gibiyiz işgalcimizle…

Davutoğlu ile CTP’nin muhabbeti de eskiye dayanır. Suyumuzu özelleştiren Protokol’ü CTP’li Ömer Kalyoncu ile AKP’li Ahmet Davutoğlu imzalamıştı.

Burası ODTÜ değildir, Yakın Doğu İleri Karakolu’dur.

Burada işgalcilerin ve emperyalistlerin ayaklarının altına kırmızı halı sererler…

Vietnam kasabı Kommer Kıbrıs’a gelseydi çiçeklerle karşılanırdı!

(14 Nisan 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author