Aziz Şah – 2015’ten bu yana Kudret Özersay için çok şey yazıldı söylendi. ‘‘Ankara’nın sosyal mühendislik projesi’’ dendi ona…
UBP neredeyse kesintisiz 30 sene, CTP neredeyse kesintisiz 10 sene perdede kalmış! Binlerce dönüm arsa dağıtan UBP ile kamu bankasından milyonlarca Dolar kredi dağıtıp hesap vermeyen CTP 40 sene Ankara adına yönetmiş… Ankara’nın iki geleneksel partisi bu bataklığın içinde sineklenince, Toparlanıyoruz Hareketi-Halkın Partisi çıkmış ortaya Özersay’ın önderliğinde…
HP ve Özersay’ın çıkışı da tesadüf değil, dönemin ruhudur: 2008 Ekonomik Depresyonu’ndan sonra dünyada bir salgın gibi yayılan popülist ve faşist lider ve hareketlerden payımıza HP düştü…
Özersay fenomeni ortaya çıktığında yurtdışından sonranlar olurdu. Denktaş okulundan bir adam çıkmış meydana, yabancılar merak edip soruyor… Anlayabilmeleri için onlara İtalyan Beş Yıldız Hareketi ile Almanya için Alternatif (AfD) melezi bir parti diyordum…
Beş Yıldız Hareketi komedyen Beppe Grillo’nun başında olduğu, aynı Özersay ve HP gibi ‘ne solcuyuz ne sağcı’ diyen popülist bir hareketti.
Almanya için Alternatif (AfD) partisinin ise iki dönemi var. Kudret Özersay’ın HP’si AfD’nin birinci dönemini andırıyor.
AfD’yi Bernard Luck isimli 1930’ların Alman liberalizmi ekolünden (Ordoliberalismus-Düzen Liberalizmi) gelen bir profesör kurdu. Tam Özersay gibi ‘anayasa’cıdır bunlar. Hatta Ordoliberalismus geleneği 1930’larda Nazizmin sağcı eleştirisini de yaptı.
Profesör Luck ve ekibi EURO karşıtı olarak çıktı sahneye. Alman Markı’na dönmek amacıyla girdi AfD’yi kuran profesör kadrosu siyasete.
Özersay da ‘‘Kıbrıs Lirası’na dönelim’’ deseydi tam anlamıyla Profesör Luck olacaktı!
AfD’nin beyin kadrosu Alman Markı’na dönelim diyen iktisatçılar olsa da, Neonazilerden devşirme proto-faşist (yani para-militer örgütlenmesi olmayan) ırkçı kadrolarla örülmüş bir yapılanmadan bahsediyoruz. Sonuçta faşistler Profesör Luck’u devirip partiyi ele geçirdiler…
İki emperyalist güç olan İtalya ve Almanya’da yaşananlar TC’nin işgali altındaki Kıbrıs’ın kuzeyinde birebir yaşanamaz ama –dediğimiz gibi- 40 senelik UBP ve CTP yönetimleri ile 2008 krizinin dünyada yarattığı salgın bize Özersay fenomeni olarak yansıdı.
Sonuçta komedyenlerin ve profesörlerin siyaset yapamadığını da gösterdi İtalyan Beş Yıldız Hareketi ve Almanya için Alternatif.
Halkın Partisi ne solcu ne sağcı Grillo gibi takkiyeci, popülist ve gerici bir pozisyon ile Profesör Luck’un Ordoliberalismus’u gibi ‘KKTC muhafazakârlığı’ arasında bir yerde durdu.
Kudret Özersay’ın Dörtlü Hükümeti bozması ile başlayan hatalar zinciri ‘‘Ankara’nın projesi Özersay’’ tezini güçlendirse de, Özersay’ın Ankara’ya rağmen Ersan Saner ile hükümet kurmayı reddetmesi ‘proje’yi baddos etti.
26 Mayıs 2022’de Kuzey Kıbrıs TV’de Ulaş Barış’a konuşan Özersay:
-“Bize Türkiye’den Ersan Saner ile hükümet kurmamız telkin edildi. Ama partide meşruiyeti olmayan bir isim yarın başbakan olduğunda vekilini nasıl kontrol edecek diye düşündük ve gördük ki bu tahminlerimiz doğru çıktı… Hükümeti kurmayı kabul etmediğimiz için 3 vekil istifa ettirildi. Kurmadığımız hükümeti kurdurmak için yaptırıldı ve o hükümet kuruldu, Ersan bey başbakan oldu. Ersan beyin Başbakan olması isteniyordu Türkiye tarafından. Ama kendi partisinin ve halkın istemesiyle oluşacak hükümettir meşru olan… Türkiye’nin istediği kişi Başbakan yapıldı. İşte örnekleri İrsen bey ya da Ersan Saner. Ne yapabildiler… Fiyasko ile bitti… Halkın ve partilerin istediği meşru kişiler o makamlara gelmeli ve iyi ilişkilerle ülke yönetilmelidir”…
İşin trajikomedisi, 2010’lu yılların başında Özersay’a ‘‘Ankara’nın sosyal mühendislik projesi’’ diyenler, 2022’de AKEL’in kadın örgütü POGO’nun temsilcisi ‘‘işgal altındaki bölge’’ dediğinde, savaş mağduru kadınları Ankara adına susturdu!
(1 Haziran 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)
Görsel: Senih Çavuşoğlu