Müdahale nüfusla yapılır, BRT’de gösterilir!

Aziz Şah – 1950’lerden beri Türkiye’nin müdahale etmediği seçimimiz olmadı…

İngiliz kolundan tutup Türkiye’yi Kıbrıs’a getirerek bir ‘Kıbrıs sorunu’ armağan etti. İngiliz, üslerini alıp Kıbrıs’tan kurtuldu, bizim de esaretimiz başladı…

Türkiye’nin Kıbrıs meselesi olduğundan bu yana Kıbrıslı Türkler hiç özgür seçim yapamadı!

Zeka Bey’den, Berberoğlu’ndan, hatta Ankara’da özel harpçilerin ‘düdüklü tencere’sine kapatılan Dr. Küçük’ten beridir bu böyle. Ankara’nın bütün müdahalelerini tekrar saymaya gerek yok!

1974’e kadar sopa ve rıza ile müdahale etti Türkiye seçimlerimize, 1974’ten sonra ise rıza ve sopanın hükmü kalmadı. Seçimlere müdahalenin temel aparatı nüfustur!

Seçimlere müdahale ne iaşe yardımıyla olur ne parayla, ne tehditle ne de televizyon yayıncılığıyla…

Seçimlere müdahale nüfusla olur!

1975’te nüfus taşınmaya başlandığında Arif hocanın KTÖS’ü dışında itiraz eden olmadığı için bugün bu noktadayız. Yarın geleceğimiz daha rezil noktanın da sorumluları, bugün hâlâ yerleşimci nüfus meselesini çarpıtan, sulandıran ve savunanlardır.

2020’de yapılan sözde ‘Kıbrıs Türk Toplum Liderliği’ seçiminin sonucu belliydi. Bunu anlamayanlar yerleşimci nüfus gerçeğini inkâr edenlerdi!

***

Yüksek Seçim Kurulu’nun uyarılarına uymayan BRT müdürü Meryem Özkurt ceza aldı. Kanunun kestiği parmak için isyan bayrağı çekti ‘kanun yapıcı’ siyaset…

UBP yaptı bu yasaları, UBP’nin yasaları ile UBP’nin emir eri bir bürokrat cezalandırıldı…

Böyle zamanlarda aklıma hep 2019 Ocak’ında vicdani retçiler yargılanırken Askeri Mahkeme’de yargıcın söylediği sözler gelir.

-“Hukuk serttir ama hukuktur” demişti, “Uygulanmalıdır!”

-“Güçler ayrılığı ilkesi uyarınca yasama ve yürütmenin görevini yargı üstlenemez”…

-“Yasadaki ifadeler sert ve saçma da olsa uygulanmak zorundadır”…

Bunlar askeri yargıcın sözleridir!

“Hükümet edenler” yasal düzenleme yapmadığı için askeri yargıç arkadaşımızı hapse atarken ‘yasayı yapanlar böyle yapmış, yasaya uymak zorundayım’ demişti…

Yüksek Seçim Kurulu’nun uyarılarına uymayan BRT Müdürü’ne ceza kesen yasayı siz yaptınız Baylar!

Yasalar sizden olana uygulanınca adaletsiz, sizden olmayana uygulanınca adil olmuyor!

Daha iki gün önce bütün toplumu susturmak için üç tane istibdad yasasını meclisin gündemine ivedilikle getirenlerin, yasayı mahkeme uyguladığı için mahkemeye karşı bayrak açması çok saçma!

Velâkin ‘saçma’ hiç de saçma olmayan bir kelimedir bu rejimde; öyle bir rejim yarattınız ki saçma kelimesi saçma değil, absürd emekliye ayrılmış, kahkahanın işi çıkmış mesaiye gelmiyor…

***

Yüksek Seçim Kurulu’nun uyarılarına uymadığı için BRT Müdürü’nün ceza alması kanuni bir durumdur.

Yasa yapıcıların ‘kendi yaptıkları yasa’ya bu kadar öfke duymalarının sebebi, herhalde yasayı kendileri yapmadığı içindir…

İşgal rejimine her yasa Ankara’dan gelince böyle patlıyor davul işte…

Arama emri çıkartın tokmağa, bakalım nerede imiş!

***

Ankara’nın toplumumuza indirdiği Ekim 2020 darbesinden sonra Şubat 2021’de Tufan Erhürman şöyle demişti:

-“CTP seçime girer ve o seçime müdahale, gözle görülür, elle tutulur bir veri olursa, öyle bir seçime devam etmeyiz. Gerekirse seçimden çekiliriz. Kıbrıs Türk halkı, gözümüzün gördüğü şekilde iradeye müdahaleyi kabul etmeyiz. Seçime girersek de yine Maraş açılımı, futbol kulüplerine paralar, Türkiye’den para gelmesi sürecini görürsek, biter bu alem”…

Çoğunlukla hemfikir olmadığım bir husus var bu Yüksek Seçim Kurulu’nun emrine uymayarak BRT’nin yayını sürdürmesi hususunda…

Ne Maraş açılımı ne BRT yayınları ne futbol kulüplerine ayakkabı, ne ahaliye iaşe yardımı…

Hiçbiri seçime müdahale değildir. Bunlar sonuçtur!

Seçime müdahalenin kaynağı taşıma nüfustur: Yerleşimci nüfus sömürgeciliği!

Taşıma nüfus olmasa AKP-MHP, asker, Elçilik kimin kapısına gidecek?

Bu nüfus da BRT’yi izleyip karar vermez, Elçiliği dinleyip oy verir!

Müdahale nüfusla yapılır, şovu da BRT’de gösterilir…

(9 Haziran 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author