‘‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanımıyoruz’’ söylemi

Aziz Şah – Televizyonda canlı izledim CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in TBMM’de 27 Haziran pazartesi yaptığı basın toplantısında Kıbrıs üzerine söylediklerini; Salı günü Kemal Kılıçdaroğlu da onun bıraktığı yerden sazı aldı eline:

-İspanya’daki NATO yemeğinde neden KKTC yok?

‘‘Türkiye’nin tanımadığı Güney Kıbrıs Rum Yönetimi…’’ dedi Çakırözer

‘‘AB liderler zirvesine KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı oturtun, biz de ‘helal olsun size’ diyelim’’ dedi Çakırözer.

‘‘Bizim de 1974’ten beri ricamız var. Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti’nin tanınması ricası, uluslararası platformlarda meşru olarak kabul edilmesi ricası’’ dedi Çakırözer.

NATO 1971 yılında Kıbrıs’ın bölünmesi için Lizbon’da karar aldı. 1974 yılında önce darbe yaptı, sonra Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yarısını işgal etti NATO. NATO’dan çok çekti Kıbrıslılar. Buna karşın dönem dönem Kıbrıslıtürk federalistlerinin ve Makarios’tan sonraki Rum liderliğinin NATO aşkı kabarır.

Biz bunu tartışamıyoruz çünkü CHP’nin Kıbrıslıya kini kabarmış!

***

İki hafta önce Mehmet Harmancı CHP ile görüşmeye gitti, iki gün önce TDP’li gençler Ankara’da CHP’lilerle görüştü. Sömürgecisinin ayağına gidip kendisini anlamasını bekleyen tebaanın yolu yol değildir. Ricayla, minnetle, yalvararak olmuyor… Harmancı’nın ve TDP’li gençlerin ‘ata’sı Mustafa Akıncı bile ‘General çizmeyi aştı’ ve ‘Kıbrıs Hatay olmayacak’ dediğinde Türkiye’nin dikkatini çekebilmişti!

TDP’li gençlerin Faik Öztrak’la fotoğrafını görünce aklıma Akıncı’ya söyledikleri geldi…

Akıncı Guardian muhabirine ‘Kırım tarzı ilhaka’ karşı olduğunu söylediğinde, CHP ‘‘1974’te neredeysek, oradayız’’ demişti.

Akıncı, ‘‘İkinci bir Tayfur Sökmen olmayacağım ve Kıbrıs Hatay gibi ilhak olmayacak’’ dediğinde ne demişti CHP?

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak,

-“Çok açık ifade ediyorum; 1974’te biz neredeysek, bugün de oradayız. KKTC Cumhurbaşkanının sözleri büyük talihsizliktir ve son derece vahimdir. Hele konuşmasının içinde yersiz bir biçimde Sayın Tayfur Sökmen’in adını geçirmesi kabul edilebilir bir husus değildir” demişti.

1974’te olduğunuz yerde değilsiniz Bayım; 1964’te ve 1995’te olduğunuz yerdesiniz…

Varan 1: Türkiye Cumhuriyeti devleti, 4 Mart 1964 tarihinde 186 sayılı BM kararına oy vererek Rumları Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tek resmi hükümeti olarak tanıdı. İsmet İnönü hükümeti vardı!

Varan 2: 24 Şubat 1995’te ise Türkiye (TÜSİAD’ın kutsalı) Gümrük Birliği’ne girmek için Tansu Çiller’in imzaladığı anlaşma ile “Garanti Ve Güvenlik Anlaşması”ndaki şu maddeyi ortadan kaldırdı:

“Türkiye ve Yunanistan’ın birlikte üye olmadıkları hiçbir uluslararası organizasyona Kıbrıs Cumhuriyeti tek başına giremez” maddesi Türkiye’nin imzaladığı Gümrük Birliği anlaşması ile ortadan kalktı.

‘Garantörlük hakkımızdan vazgeçmeyiz’ dediğiniz anlaşmayı bile müzakereye açtınız Gümrük Birliği için! İddia ederim ki, Kıbrıs Cumhuriyeti cumhurbaşkanı İspanya’da bir Arjantin bifteği yeycek diye çıkardığınız yaygarayla perde arkasında pazarlık yapıp, Kıbrıs’ı NATO’ya da sokarsınız.

***

Sömürgeciliğin kutsal üçlüsü İNKÂR-İMHA-ASİMİLASYON’dur.

Türkiye’nin Kıbrıs hakkında dillendirdiği ‘saçma’ söylemleri bile okurken bu üçlüyü aklınızdan çıkarmayın. Özellikle CHP’nin Kıbrıs hakkında söylediklerini ve yaptıklarını anlamlandırmaya çalışırken. Çünkü Türkiye’nin ‘kurucu baba’sı CHP’nin icadı ve pratiğidir İNKÂR-İMHA-ASİMİLASYON. Önce gayri-müslümlere karşı uygulandı, sonra Kürtlere.

1974’ten beridir Kıbrıs’ta tatbik edilen de İNKÂR-İMHA-ASİMİLASYON’dur.

Türkiye Kıbrıs’ın kuzeyinde Kıbrıslı kimliğini yok sayarken, Kıbrıs’ın üzerinde de KIBRIS DEVLETİ’ni inkâr eder. Kürt kimliğini inkâr ettikleri ve Kürtlerin Irak’ta ve Suriye’de dahi devlet olma hakkını tanımadıkları gibi; Türkiye –GARANTÖRÜ OLDUĞU ve 4 Mart 1964’te 186 sayılı BM kararına oy vererek Kıbrıs’ın tek temsilcisi kabul ettiği- Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanımadığını söylüyor.

Mevzubahis Kıbrıs olduğunda ‘GARANTÖRLÜK HAKKIMIZDAN VAZGEÇMEYİZ’ diyerek başlarlar konuşmaya. O garantörlük hakkı Kıbrıs Cumhuriyeti’nin garantörlüğüdür.

‘‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanımıyoruz’’ söylemi altında yatan aynı Kürtlere yaptıkları gibi, Kıbrıslıların DEVLET OLMA hakkına bir saldırıdır.

Hâlbuki Türkiye 1974’te olduğu yerde değildir; 1964’te ve 1995’te olduğu yerdedir.

(29 Haziran 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author