CTP: KKTC’yi Yaşatma Derneği

Aziz Şah – Külliye inşası rejim inşasıdır. Mesele beton değil gölgesidir, dedik.

48 senelik İşgal Rejimi resmen minare gölgesi altına giriyor, dedik.

Külliye inşaatından sonra sıra anayasa değişikliğine gelecek, dedik.

Denktaş’ın 1985 KKTC Anayasası yapılırken hayata geçiremediği Başkanlık Sistemi yatıyor Külliye fikrinin altında.

Denktaş da -şu anda- ‘KKTC Dışişleri Bakanlığı’ olarak kullanılan binaları yaptırdıydı Silihtar’ın yerine. Oğlu Raif muhalefet etti buna, Silihtar’ın toplumsal hafızadaki yerine başka bir betonu koyamazsınız dedi.

O gün Kıbrıs Türk sağından çıkan Raif’in muhalefet ettiğinin önünde bugün ‘Kıbrıs Türk solu’ denen sürüngen paspas oldu…

Denktaş’ın hayallerini Erdoğan hayata geçiriyor. Silihtar’ın yerine saray yapılıyor, Dianellos’un yerine meclis, tepelerine de 4 minareli bir cami…

Külliye imamının Cuma hutbeleriyle yöneteceği bir rejim inşa ediliyor.

‘Muhalif’ geçinenlerin havası mühim: 8 ayı kalmış Erdoğan’ın. Altılı Masa hayallerine kapıldı buradakiler de…

Erdoğan’ın yürürlükteki Kıbrıs politikası CHP-İYİ Partili diplomatların Cumhuriyet gazetesinde verdiği tavsiyelerdir. Tam bir Kemalist-İslamcı mutabakatı var Kıbrıs’ta.

Maraş açılımı, Karpaz’a üs yapılması ve iki devlet politikası emekli Kemalist amiraller ile CHP-İYİ parti çizgisindeki diplomatların politikasıdır.

20 sene önce Ecevit’in yerine Erdoğan geçerken ‘değişeceğini’ zannettiklerinizin 20 sene sonra Erdoğan’ın yerine Bay Kemal geçerken değişeceğini zannediyorsunuz.

Aynı bataklıkta 2 defa yıkanılmaz ama Kıbrıslı kendini sinek zannettiği için hayal kurmak serbest…

20 sene önce Erdoğan’ı Ecevit-Bahçeli’yi ‘baş aşağı çevirecek’ bir ‘devrimci’ zannediyorlardı…

20 sene sonra ise Kemal-Meral ikilisini Erdoğan-Bahçeli’yi ‘baş aşağı çevirecek’ bir ‘devrimci blok’ zannediyorlar…

Aya Sofya’dan hisar üstüne yürürken karşınıza çıkar Ayluga’ya açtıkları Alparslan Türkeş müzesi, Lüzinyan Evi’nin dibinde!

20 sene önce Ecevit ile Bahçeli’nin Kızıl Elma Koalisyonu’ndan 20 sene sonra Bahçeli ile Erdoğan’ın Kızıl Elma Koalisyonu’na… Alternatifleri de Meral ile Kemal’in Kızıl Elma Koalisyonu!

19 Temmuz 2021’de Erdoğan Kıbrıs’a meclis-cami-saraydan oluşan bir külliye yaptıracağı ‘müjdesi’ni verdiği gün Devlet Bahçeli’yi alıp Türkeş müzesini ziyaret etti.

Türkeş müzesinde Erdoğan ile Bahçeli’nin bir fotoğrafı vardır. Hayal ettiğiniz gibi 8 ay sonra Erdoğan iktidardan giderse 20 Temmuz 2023’te Kemal Kılıçdaroğlu ile Meral Akşener’in fotoğrafı çekilecek Alparslan Türkeş müzesinde!

Külliye inşası rejim inşasıdır, diye boşuna demedik…

Minare gölgesindeki meclis ve meclisten heybetli saraya uygun bir rejim inşa edilecek. İlhak milhak hayalleri de görmeyin, çünkü herşeyi Türkiye’nin yaptığı ama hiçbir şeyin sorumluluğunu üstlenmeden perdede kukla oynattığı bu rejim Ankara için ideal sirktir.

Kuklalar da memnun kuklacı da! Kuklalar kuklacıdan rol çalacak kadar kendini kaptırmış bu oyuna…

Külliye inşaatıyla gündeme anayasa/sistem değişikliği geleceğini biliyorduk, ama bunu gündeme kimin getireceğiydi mesele: Ateşi hangi maşa ile tutmayı tercih edecekti Ankara?

90’larda UBP’nin geçirmeye yanaşmadığı İTEM, Bileşik Faiz ve KDV yasaları gibi, ateşi tutmaya gene CTP gönüllü oldu…

CTP Genel Sekreteri Asım Akansoy, BRT’de Erdoğan’ın yerine ‘müjde’yi verdi…

CTP’de bir ekibin ‘parlamenter sistemi güçlendirici etkin kılıcı bir sistem üzerinde çalıştığı’nı söyledi. Ya Altılı Masa’dan ya Erdoğan’dan esinlendiler… Argümanları ise Erdoğan’ın ‘başkanlık sistemi’ni savunurken kullandığı kilit kavram olan ‘istikrar’…

KKTC’deki sistem çalışmıyormuş, istikrarlı hükümet olunamıyormuş, tek başlarına hükümet olacakları bir yeni bir sistem lazımmış…

Erdoğan kendi sarayını inşa etmeye 2012 Mayıs’ında başladığında ortada başkanlık sistemi falan yoktu. Önce ‘mekan’ı yarattı, sonra sistemi…

Belli ki Erdoğan’ın hediyesi Külliye CTP’yi heyecanlandırmış. Sömürgeci efendiden önce KKTC’yi yaşatmak için çalışmaya başlamışlar.

İşte CTP bu yüzden –mücadele etmeye niyeti olmayan- kuyruğundaki örgütleri oyalayarak Külliye inşaatına çanak tuttu…

Kıbrıs’ın işgal bölgesinde sorun parlamenter sistem değildir. Sorun TC’li iki General ve Sömürge Valisinden oluşan Üst Koordinasyon Kurulu tarafından yönetilmemizdir, İşgal Rejimi’dir!

(11 Aralık 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author