Aziz Şah – Kutlu Adalı cinayetiyle İSİAS katliamı arasında nitelik olarak bir fark yoktur. Katil aynı, adaletin arandığı yer aynı, katilin avukatları aynı, adalet arayanların kafası aynı…
Bize bu çemberi kıracak bir İlkay Adalı lâzım!
Türk hukuku müteahhidin azmettiricisi Türk Devleti’ne ceza kesemez. Bu yüzden İSİAS katliamı davası Kutlu Adalı davası gibi AİHM’e gidecek… Devlet dersinde öldürülenin adaletini devlet sağlayamaz çünkü!
Kutlu Adalı cinayetinde bu çemberi İlkay Adalı kırdı. AİHM’e gitmemesi için Rauf Denktaş’ın, Mehmet Ali Talat’ın, muhalif görünen bazı çevrelerin ve “SUSMAYACAĞIZ” deyip susanların çemberini kırdı. Kıbrıs’tan avukat bulamadı, İngiltere’den avukat buldu İlkay abla…
Devlet dersinde öldürülenler için adalet mücadelesi zor bir mücadeledir bu coğrafyada esas katilin peşine düştüğünüz zaman.
Devletin adaleti şaşırtmak için bıraktığı “ekmek kırıntıları” sizi yanlış yöne götürür. Yalnızca “günah keçisi”ni değil, onu güden “çoban”ı da istiyorsanız sabırlı ve inatçı olacaksınız.
İSİAS katliamı davasında adalet arayanlara pusuladır Kutlu Adalı cinayeti…
Kutlu Adalı cinayetinin azmettiricisi de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir, İSİAS katliamının da!
Senelerce Özel Harp Dairesi gerçeğini “çete” ya da “devlet içinde devlet” diye sulandırarak adaletin önüne set çektiler. Şimdi de müteahhitler ve mimar-mühendisler “çete” olarak çıkıyor karşımıza!
Ne devletmiş be bu devlet, askeri-polisi-mafyası çeteleşir haberi olmaz, müteahhitleri çürük bina yapar haberi olmaz, bir tek işçinin-Kürdün-kadının-gençliğin başını ezerken “uyanıktır” bu devlet!
Ama o devlet “çeteleştiğini” iddia ettiklerine hesap sormadı, “vatan için kurşun atan kurşun yiyen evlatlarım” diyerek madalya taktı!
Kutlu Adalı çeteleşen devlet görevlileri tarafından değil, TC Devleti’nin Özel Harp Dairesi adına “kurşun atan ve kurşun yiyen evlatları” tarafından öldürüldü.
Halk TV’de hem inşaat mühendisi profesörü hem hukukçu olan bir konuşmacı mealen şöyle dedi: “TC Devleti ‘yaşama hakkı’nı öldürmemek zannediyor…”
Çok doğru bir tespit ve çok manidar… Evet, “Yaşama hakkı” devletin öldürmemesi demek değildir, yaşatması demektir. Tam da bu yüzden Türk hukuku müteahhidin azmettiricisi Türk Devleti’ne ceza kesemez. Bu yüzden İSİAS katliamı davası Kutlu Adalı davası gibi AİHM’e gidecek… Devlet dersinde öldürülenin adaletini devlet sağlayamaz çünkü!
İSİAS Otel’ini sallayarak devlet yıkmadı. Ama binayı denetlemeyerek ve bütün usulsüzlüklere göz yumup ruhsat vererek “yaşama hakkı”nı ortadan kaldırdı. Bu yüzden İSİAS katliamının azmettiricisi TC Devleti’dir. Çünkü “yaşama hakkı”nı koruyamadı…
1990-91’de aile apartmanı olarak tasarlandığı ve 2001’de İSİAS Otelcilik tarafından kolonları kesilerek otele çevrildiği günden beridir Adıyaman’ın en meşhur inşaatlarından biridir İSİAS. 33 senelik bir enkazdı İSİAS, TC Devleti’nin devlet olmaktan gelen hiçbir vasfını yerine getirmeyerek katliam silahı olarak kullandığı bir enkaz…
Müteahhidin, otel ortaklarının, mimarın-mühendisin, belediyenin suçunun azmettiricisidir TC Devleti.
Devletin ve sivil toplumun gözleri önünde oldu herşey. Herkes İSİAS’ın ne olduğunu biliyordu Adıyaman’da, herkes bu cinayetin işleneceğini biliyordu ama kimse bir şey yapmadı.
Kutlu Adalı cinayetinin işleneceği de biliniyordu, aylarca senelerce taciz ederek mezara doğru sürdüler Kutlu Adalı’yı.
İSİAS katliamının hesabının sorulması için her gece twitter’da kampanya yapıyor Kıbrıslılar. Ama kimse katilin adını söylemiyor, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti” diyen yok, aynı Kutlu Adalı cinayetinde olduğu gibi.
35 insanımız girdiler mezara, kara mermerin altına, devlet dersinde öldürüldüler…
“Her kim olursanız olun peşinizi bırakmayacağız” diye tıvitler atılıyor hâlâ!
Daha nereden korkarsınız? Katilin adını söyleyin…
Ölümden öte köy yok! Pırıl pırıl çocuklar öldü…
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne “depremzedelerin başvurularını askıya al, beklet” diye kim mektup gönderdi?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Adalet Bakanlığı!
Çocuklarınızı mezara koydunuz, halen daha söyleyemiyorsunuz katilin adını…
Kıbrıslının mezarı korkaklığı ve karakteridir.
Kutlu Adalı davasına bakın, anlarsınız İSİAS katliamı davasının akıbetini…
(22 Şubat 2023 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)