Aziz Şah – Tayyip Erdoğan depremin vurduğu şehirlerde Olağanüstü Hâl ilan etti. Bu OHAL ilanının anlamı TC Adalet Bakanlığı’nın AİHM’e gönderdiği mektupla ortaya çıktı.
Erdoğan’ın OHAL ilanından sonra Adalet Bakanlığı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne bir mektup gönderdi. Mektupta iki hususun altı çizildi:
-Mektupta Adalet Bakanlığı depremzedelerin AİHM’e yaptıkları ve yapacakları başvurular için “sürelerin askıya alınması” çağrısında bulundu.
Onbinlerce vatandaşı enkazın altındayken, sağ kurtulanlar enkazın altında kalan canlarını tırnaklarıyla çıkarmaya çalışırken, TC Adalet Bakanlığı AİHM’e mektup göndererek “depremzedelerin başvurularını askıya alın” diyor…
Bu ne acele böyle? Bu nasıl bir acımasızlık? Kimin aklına gelir böyle bir şey?
Türkiye’de 6 Şubat katliamının davaları başlamadan, AİHM’e “depremzedelerin başvurularını askıya alın” diyorlar.
Henüz daha “iç hukuk” yolları tükenmeden, AİHM’e “başvuruları askıya alın” demek nedir? TC Yargısından adalet beklemeyin demektir!
Enkaz bölgesinde en önemli haberleşme aracı olan Twitter’a kısıtlama getirmekle aynı şeydir AİHM’e gönderilen bu mektup…
Savaşta düşman ordusuna esir düşseniz, emin olun TC Devleti’nin yurttaşlarına ettiği muameleden daha iyi muamele görürsünüz. En azından savaş esirlerinin hakları bellidir, Türkiye’de ise vatandaşın hakları Devlet’in keyfine göre…
TC Adalet Bakanlığı’nın AİHM’e gönderdiği mektupta altı çizilen diğer konu ise daha da vahim:
-Depremler sonrasında 10 il için 3 ay süreyle ilan edilen Olağanüstü Hâl’den dolayı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 15’inci maddesi uyarınca Sözleşmenin birçok maddesinin askıya alınacağı bildirildi.
Erdoğan OHAL’i Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni hukuka uygun bir şekilde askıya almak için ilan etti.
Sözleşme’nin 15’inci maddesi savaş ve olağanüstü hallerde sözleşmeye imza koyan devletlerin üstlendikleri yükümlülüklere aykırı önlemler alma (derogasyon) yetkisi tanımaktadır.
Mektupta şunlar kaydedildi:
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, 10 Şubat 2023 tarihinde, ulusun yaşamını tehdit eden felaket nedeniyle, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 15. maddesi uyarınca, Olağanüstü Hal kapsamında alınacak tedbirlerin, durumun gerektirdiği ölçüde, sözleşmenin 4, 2, 8, 10, 11. maddeleri ve sözleşmeye Ek 1 No’lu Protokol’ün 1, 2. maddelerinde öngörülen yükümlülüklerden derogasyon içerebileceğini belirten bildirimi göndermiştir…
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, 15 Şubat 2023 tarihinde, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne hitaben, bir önceki bildirimde atıfta bulunulan sözleşme maddelerine ek olarak, 120 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nde öngörüldüğü üzere, yargı alanında alınacak tedbirlerin Sözleşme’nin 5. ve 6-1 maddelerinden derogasyon içerebileceğini belirten ek bir derogasyon bildiriminde bulunmuştur”…
Özetle, TC Devleti OHAL’i insan haklarının 9 temel başlığını ihlal ederken başı ağrımasın diye ilan etti. İnsan haklarını askıya almanın kılıfı olarak ilan edildi OHAL.
Askıya alınan maddelerin içerikleri şöyle:
2’inci madde: Yaşama Hakkı
4’üncü madde: Kölelik ve Zorla Çalıştırma Yasağı
5’inci madde: Özgürlük ve Güvenlik Hakkı
6(-1)’ıncı madde: Adil Yargılanma Hakkı
8’inci madde: Özel Hayatın ve Aile Hayatının Korunması
10’uncu madde: İfade Özgürlüğü
11’inci madde: Dernek Kurma ve Toplantı Özgürlüğü
Sözleşmeye ek Birinci Protokol’ün 1’inci maddesi: Mülkiyetin Korunması
Sözleşmeye ek Birinci Protokol’ün 2’inci maddesi: Eğitim Hakkı
OHAL’lerde ifade özgürlüğünün, toplantı, yürüyüş ve grev hakkının gasp edilmesine alışkındır Türkiye halkı. Ancak bu seferki 9 madde Türkiye’ye bile fazla…
TC Adalet Bakanlığı’nın derogasyon ilan ettiği 9 maddeden 2’si ise 15’inci maddeye aykırıdır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 15’inci maddesine göre 2. (Yaşama Hakkı) ve 4. (Kölelik ve Zorla Çalıştırma Yasağı) askıya alınamaz.
Kıbrıslı Türk toplumu Türkiye’yi zerre tanımaz…
Böyle bir zamanda ilk yaptıkları, temel insan haklarına karşı aldıkları ve alacakları önlemleri derogasyon adı altında kitabına uydurmak.
Belki Kıbrıslı İSİAS katliamı davasına adalet ararken tanır biraz olsun Türkiye’yi!
(23 Şubat 2023 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)