Aziz Şah – Sömürge Valimiz Metin Feyzioğlu sayesinde Rumca bir kelime öğrendim…
1974 öncesi Kıbrıs’ı yaşamış elleri köy hellimi gibi bir Kıbrıslıya Sömürge Valimiz’in icraatlarını anlatmaktaydım…
-Köylere elektrik panosunu bile Sömürge Valimiz bağlatır, dedim…
“Vay gavole” dedi!
-Sokak aydınlatması için kazıkları (direkleri) Metin Bey diktirir, dedim…
-“U banayiamu” dedi!
-Yollardaki luggoları (çukurları) TC Karayolları Müdürlüğü’ne bizzat Feyzioğlu yamalattırır deyinca bizimki sordu:
-Ma bu Sömürge Valisi ebistaddır bişey?
Bugün da Metin Bey sayesinde “ebistad”ı öğrendik. “Ustabaşı” demekmiş “ebistad” Urumcada.
Tayyip Erdoğan’ın Sömürge Valisi olarak atadığı Metin Bey çok çalışıyor. Çalışırken de kendi tezlerini çürütüyor: Attığı her adımla KKTC diye bir devlet olmadığını ifşa ediyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin “Kıbrıs’ın kuzeyi Türkiye’nin alt yönetimidir” kararını her gün tasdikliyor.
-Yollardaki luggoları bizzat Metin Feyzioğlu neden doldurur?
Çünkü “KKTC Karayolları” diye bir kurum kalmadı, tabelası var ama içi boştur. Karayolları Dairemiz bütün kamu teşkilatlarımız gibi TC’nin dayattığı protokollerle tasfiye edildi… 1988’de imzalanan “Karayolları Protokolü” ile kademe kademe devreden çıkarıldı. Önce şehirlerarası ve ana yolların yapımı, daha sonra luggoların yamanması TC Karayolları’na devredildi.
1988 yılında imzalanan protokole göre KKTC Başbakanlığı’nın ve Bakanlar Kurulu’nun bir yetkisi yoktur. Protokolde “TC Karayolları Genel Müdürlüğü’nce KKTC’de yapılacak işler TC Bakanlar Kurulu’nun kararnamesi gereğince yürütülecektir” denir…
Protokol madde 4, fıkra 4 der ki:
“Bu PROJE Ankara kaynaklıdır. TC Karayolları Genel Müdürlüğü bu PROJE kapsamındaki yapım işlerini emaneten yapabileceği gibi ihale usulü ve taşeron eliyle de yaptırabilecektir. İhaleler Ankara’da yapılacaktır”…
İşte o gün bugündür “İhalelere Ankara’da çıkılır”…
Bu protokole göre KKTC’deki yetkili bakanlık sadece “hırdavatçı” ve “ofis boy”dur.
Kıbrıs’ın işgal bölgesinde çeyrek asırdan fazla “başbakanlık” yapmış gadimici işgal işbirlikçilerinden Derviş Eroğlu’nun kızı Resmiye Canaltay şöyle demişti “ulaştırma bakanı” iken:
-“TC Karayolları’nın tek istediği şey, önünün açılması. Başka bir ülke buraya gelip bürokrasiyle uğraşmak istemez. Biz sadece önlerini açıyoruz, onlar da görevlerini yapıyorlar”…
“Söyleyin onlara burası bağımsız bir cumhuriyettir” diyen Baba Denktaş’ın oğlu Serdar Denktaş da şöyle demişti:
-“Yol konusundaki ülke gerçeklerini de unutmamak gerekir. Yollarımız Türkiye tarafından yapılmaktadır. İstimlak bedelleri ve yol bakım onarımı ise yerel gelirlerimizle karşılanmaktadır”…
Baba Denktaş değil devlet kurmak, karayolları dairesi bile kuramadı luggoları yamasın…
Sömürge Valisi dediğimiz Metin Feyzioğlu elinde kürekle yollardaki luggoları yamar 2023 senesinde!
Ne diyor Serdar Denktaş?
-“Yol konusundaki ülke gerçeklerini de unutmamak gerekir. Yollarımız Türkiye tarafından yapılmaktadır”…
Ne diyor Nazım Çavuşoğlu?
-Eğitim Bakanlığı olarak 100’ün üzerinde okul projesini TC’ye bağlı Kalkınma ve Ekonomik İşbirliği Ofisi’ne (Yardım Heyeti) sunduk. Bu projeler kabul edilmediği için çadırda eğitim yapıyoruz. Çadırdan niye utanıyorsunuz ki? Bu ülkenin gerçeği budur. Yüzleşeceksiniz”…
Serdar’ımız diyor ki:
-Yollarımızı Türkiye yapar, bu gerçekle yüzleşeceksiniz…
Nazım’ımız diyor ki:
-Okullarımızı Türkiye yapar, bu gerçekle yüzleşeceksiniz…
Ben da diyorum ki:
-Berikat Türkiye Kıbrıs’ı işgal etmeden önce Lefkoşa’ya bir hastane olsun yaptık!
Ne Nazım Çavuşoğlu’nun ne Serdar Denktaş’ın ne de Resmiye Canaltay’ın söylediğinde bir yanlış vardır.
Kıbrıs’ın kuzeyi Türkiye’nin sömürgesidir diyoruz değil mi?
Kıbrıs Britanya işgali altındayken İngiliz Sömürge İdaresi yerlilere mi soruyordu yol, okul, hastane, posta dairesi, mahkeme binası, tren yolu yaparken?
Sömürgeci İngiliz de bir proje yaparken bize sormuyordu, sömürgeci Türk de sormuyor. Aralarındaki tek fark “öncelikler”dir. Britanya okul-hastane yaparken Türkiye cami yapıyor; Britanya tren yolu-postane yaparken Türkiye Külliye inşa ediyor. Sömürgeci efendi ne yapılacağına kendisi karar verir…
Benden söylemesi, Metin Bey’i elinde kürekle luggo doldururken görürseniz şaşırmayın!
(17 Mart 2023 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)