Aziz Şah – 1987-1991 arası Sömürge Valimiz olan Ertuğrul Kumcuoğlu Kıbrıs’ın işgal bölgesine atandığında bakmış ki 13 senede ekonomik kalkınma sağlanamamış. “Bunun Türkiye ve Kıbrıs Türk yönetimleri tarafından izlenen politikalar yüzünden olduğunu söylemek haksızlık olur” diyor ve suçluyu işaret ediyor: “İkiyüzlü Batı dünyası tarafından uygulanan yersiz ve haksız izolasyonlar”!
“Ekonomik izolasyonlar” 1991’de Avrupa’ya ihraç edilen ürünlere “KKTC” mührü vurulunca; 1994’te Avrupa Topluluğu Adalet Divanı’nın (ABAD) aldığı karar ile başladı. ABAD Davası’na ise müdahil bile olunmadı, avukat dahi tutulmadı. “Ankara öyle istedi. Biraz beklememi söylediler” dedi Derviş Eroğlu Meclis’te!
İzolasyonlar 1994’te ABAD kararı ile başladı, 1987-91 arası görev yapan Sömürge Valimiz Kumcuoğlu ise izolasyonlardan şikayet ediyor; Kıbrıs’ın işgal bölgesi bu yüzden kalkınamamış! Bu sebepten gelir gelmez kolları sıvıyor Kumcuoğlu işgal bölgesini ‘kalkındırmak için’…
Şöyle diyor:
“…En azından Türkiye tarafından tanınmış bir devletin yönetimine doğrudan müdahale etmeden bu işi nasıl yapacaktım?… Elimizde daha önce Türkiye ile KKTC arasında imzalanmış olan kapsamlı bir Ekonomik Protokol vardı. Buna göre Lefkoşa’da Büyükelçilik nezdinde oluşturulmuş –günümüzde Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı’nın (TİKA) öncülü olan- bir YARDIM HEYETİ vardı ve oradaki yatırım faaliyetleri bu kuruluşun koordinasyonu altında yürütülüyordu. Yardım Heyeti’nin Ankara’yla ilişkileri ise büyükelçinin gözetimi ve denetiminde, devlet bakanlarından birine bağlı çalışan Kıbrıs İşleri Müşavirliği üzerinden yürütülüyordu”…
Ne kadar nazik bir sömürgeci!
Kendi kurdukları kukla devlet olan KKTC’nin “iç işleri”ne karışmadan nasıl yatırım yaparım da bu insanları rahatsız etmeden kalkındırırım diye düşünürken YARDIM HEYETİ’ni buluyor.
Tabii ki bu satırlar 1987-91 dönemini anlatıyor. “Kıbrıs İşleri Müşavirliği” şimdilerde Kıbrıs İşleri Koordinatörlüğü oldu ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yaveri ‘höt-zöt’ Fuat Oktay Beyefendi’ye bağlıdır. Ne demişti Fuat Oktay Yardım Heyeti’nin Kermiya’da inşa ettiği Külliye için?
-“Külliye’ye karşı çıkanlar karşısında Türkiye’yi bulur”…
Bu demeci verdiği sırada ‘höt-zöt’ Fuat Bey’le aramızda 500 metre vardı. 3 arkadaş “Külliyeye Hayır” diye pankart açıp karşımızda Türkiye’yi bulmuştuk… Yani demem o ki, eski Sömürge Valimiz Kumcuoğlu’nun anlattığı kadar “nezaket” barındırmıyor YARDIM HEYETİ REJİMİ.
“Yardım Heyeti’ni istemiyorum burada, adı bile ağrımıza gidiyor” demişti Serdar Denktaş:
-“Ortada Türkiye’nin yaptığı yardımları, kendi cebinden ödüyormuş gibi düşünen bir heyet var. Önlerinde Bakanlarımın el pençe divan durması, önce izin alıp sonra faaliyet göstermesi isteniyor. Müdürüm, müsteşarlarım izin almaksızın kalem oynatmasın isteniyor. Bu Türkiye değildir. Türkiye böyle bir yaklaşımda bulunmaz”…
Serdar Denktaş, “TC Büyükelçiliği Yardım Heyeti”ni Türkiye’den ayırmaya çalışsa da olmaz! Sorun Yardım Heyeti bürokratlarının kişisel davranışları değildir. Sömürgeci bürokratın davranışı işgalden ileri gelir.
Serdar Denktaş’ın dediği gibi Yardım Heyeti, Kıbrıslı siyasetçilerin önünde el pençe divan durmasını istiyorsa bu oradaki bürokratlarla ilgili değildir. Sömürgeci efendi-tebaa ilişkisidir.
Aynı zamanda Serdar Denktaş’ın dediği gibi Yardım Heyeti “Türkiye’nin yardımları”nın icracısı değildir. İsterse Türkiye burada hiçbir şey yapmasın, kendisine yap diyen olmadı! Ama yapmak zorundadır: Bir coğrafyayı yarım asır işgal altında tutuyorsanız, altyapı yapmak zorundasınız. Bunun iyilikle-yardımla hiçbir alakası yoktur. İşgal rejiminin ihtiyaçlarıyla ilgisi var…
49 senelik işgal sırasında kaç tane hastane yapıldı mesela? 1974’ten önce 100 bin kişilik bir toplumken bizim yaptığımız Nalbantoğlu Hastanesi 2023’te 1 milyonu aşkın bir nüfusa bakmaktadır ve hastane askeri kışla gibidir! TC Devleti bu sebepten Girne’ye askeri hastane yapıyor. Bunun Kıbrıs’a “yardım”la ne alakası var?
Yardım Heyeti Türkiye’nin Kıbrıs’ta sürdürdüğü işgalin ihtiyaçlarını karşılar. Kıbrıs’ı kolonileştirmek için taşınan yerleşimci nüfusun “Kalkınma ve Ekonomik İşbirliği Ofisi”dir Yardım Heyeti…
İşgal neden, Yardım Heyeti sonuçtur!
(21 Mart 2023 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)