Varoşalı Rumların insan hakları üzerinde futbol oynamak

Aziz Şah – 21/03/2024

Ersin Tatar “İzolasyon altındayız, ambargolar altındayız. Futbol oynayamıyoruz” dedi. Buna cevap olarak Kıbrıslı Türklerin çerçeveletip duvara asması gereken “İzolasyon altındayız, futbol oynayamıyoruz”  başlıklı bir yazı yazdı Phileleftheros Genel yayın Yönetmeni Aristos Mihailidis…

Bakın ne diyor sevgili Aristos:

-“Kıbrıslı Türkler 1974’ten bu yana adanın doğal kaynaklarının %70’ine, otellerin %65’ine, inşaat halindeki otellerin %87’sine, okul binalarının %40’ına, hayvancılık birimlerinin %41’ine, ihraç edilen tarım ürünlerinin %48’ine ve adanın plajlarının %56’sına sahip oldular. Bunları hazır buldular ve yasadışı yollardan ele geçirdiler.

Ve yine de Türk finansmanı olmadan hayatta kalamadılar ve gelişemediler. Çünkü yasadışılığın, işgalin sonuçları ve sınırlamaları vardır. Aksine, Kıbrıs Cumhuriyeti meşru bir devlet olarak gelişti ve Avrupa Birliği’ne ve onun sert çekirdeği olan Avro Bölgesi’ne katıldı.

Şimdi sorulması gereken soru, Kıbrıslı Türklerin hangi mantıkla iki devletli bir çözümün sorunlarını çözeceğine inandıklarıdır”…

***

Üç gündür neden bu yazıdan alıntılar yapıyorum?

Alemin akıllısı siz değilsiniz çünkü!

Türk’ten Türk’e propaganda yaparak kendinize yalan bir dünya yarattınız.

Aristos diyor ki size, “Yasadışılığın, işgalin sonuçları ve sınırlamaları vardır”…

İşgal altında pembe panjurlu bir eviniz hiçbir zaman olmayacak!

Kendisini Türkiye’ye siper eden bütün Kıbrıslı Türkler “Rumlar bize haksız ve hukuksuz ambargolar uygular, mağduruz” diyorlar…

Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın kararları ile uygulanıyor “ambargo” dediğiniz şey.

“Ambargo ve izolasyonlar”ın tek bir nedeni vardır: Türkiye’nin Kıbrıs Cumhuriyeti Devleti’nin topraklarını işgal etmesi.

“Ambargo” denilen şeyi, kaldırmak için 3 kez teklif yapıldı 1990’lardan 2020’lere, bu teklifleri Türkiye reddetti: Lefkoşa Uluslararası Havalimanı, Mağusa ve Timbu (Ercan) limanları açılacaktı. Karşılığında da Türkiye silah zoruyla gasp ettiği Varoşa’yı sahiplerine iade edecekti.

Varoşalı Rumların insan hakları üzerinde futbol oynamayı “insan hakları” mı zannediyorsunuz?

***

BM üyesi Kıbrıs Cumhuriyeti’nin %37 toprağını işgal edip, 200.000 insanı silah zoruyla evlerinden atıp, mallarını gasp ve yağma edip sonucunda da “futbol oynamama”yı insan hakkı ihlali mi sayıyorsunuz?

Aristos Mihailidis şöyle diyor:

-“Kıbrıslı Türklerin gerçekte karar verdikleri şey kaderlerini Türkiye’ye teslim etmekti ve hâlâ da öyle.

Kendileri bir işgal olduğunu ne kadar inkâr ederlerse etsinler, 50 yıldır işgal değil ‘barış harekâtı’ olduğunu ne kadar tekrarlarlarsa tekrarlasınlar, gerçek şu ki yarım asırdır işgal her şeyi beraberinde getiriyor.

Propagandalarında sık sık söyledikleri gibi, Kıbrıslı Rumlar onlara ambargo uyguladığı için izolasyon altında değiller.

Kıbrıslı Rumlar uluslararası sahnede zayıf bir devlet olarak ambargo uygulayamaz.

Ülkeler arasında ticarete, futbola ya da doğrudan uçuşlara izin vermeyen ilişkileri dayatan uluslararası örgütler, devletlerarasındaki işbirliği kuralları ve uluslararası hukuktur”…

***

Aristos’un eksik bıraktığı tek bir şey var:

Yalnızca KKTC’ciler söylemiyor bunları, “iki bölgeli iki toplumlu federasyon” isteyenler de söylüyor.

Son bir ayda verilen demeçlere bir bakın: Ersin Tatar, Tahsin Ertuğruloğlu, Zeki Çeler, Mehmet Ali Talat, Tufan Erhürman ve hatta Niyazi Kızılyürek… Hepsi “izolasyonlar ve ambargolar”dan ve “Kıbrıslı Türklerin hakları”ndan bahsediyor…

Farklı kavramları kullanıyorlar ama aynı şeyleri söylüyorlar!

Kimisi tanınma istiyor, kimisi doğrudan uçuş istiyor, kimisi Yeşil Hat Tüzüğü diyor…

Ortak noktaları nedir?

Kıbrıs’ta toprak bütünlüğü ve anayasal birliği olan, “normal bir devlet” olmasını hiçbiri istemiyor.

Hepsi için “Ambargolar insan haklarına aykırıdır”…

Bir grup diyor ki “Ambargoları Türkiye üzerinden delelim”…

Diğer grup ise “Ambargoları AB vatandaşlığından gelen haklarımız”la delelim…

Peki, ambargoların nedeni nedir?

-Kıbrıs’taki Türk işgali!

Kimse “İşgal sona ersin, Kıbrıs Cumhuriyeti normal bir devlete, biz de normal vatandaşlara dönüşelim” demiyor…

Bu durumda tek sorunumuz “futbol oynayamamak” mı?

Ankara’da dedikleri gibi, “Siz Kıbrıs’ta futbol oynadığınızda top denize kaçmıyor mu?”

Baylar!

Mezarlıkta futbol oynanmaz…

(21 Mart 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author