Muhtaç olduğunuz kudret Kıbrıs Cumhuriyeti ortaklığında mevcuttur!

Aziz Şah – Size bu yazıyı üniter Kıbrıs Cumhuriyeti’nin üniter elektriği ile yazıyorum…

Tek vatan, tek bayrak, tek devlet, tek halk ve tek elektrik kurumu!

Zito Kipriaki Dimokratia!

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Yunancadaki resmi adıyla “Kipriaki Dimokratia” yani “Kıbrıslı Cumhuriyeti”…

Şu an bütün işgal bölgesi Kıbrıslı Cumhuriyeti’ne bağlanmış durumda…

Muhtaç olduğunuz kudret sırmalarda dolaşan ceryanda mevcuttur!

Metin Feyzioğlu’nun oturduğu Sömürge Valiliği de elektriği Kıbrıslı Cumhuriyeti’nden alır…

Tabii Bay Metin, “Rum Yönetimi” der Kıbrıslı Cumhuriyeti’mize. Elektrik kesildiğinde TC Sömürge Valiliği’nin jeneratörleri devreye girer, ancak elektrik geldiğindedir esas mesele. Gelen elektrik Kıbrıslı Cumhuriyeti’nden gelir…

Kullandığı elektrik Rum mudur, Türk müdür nereden bilecek Metin Bey?

Çocuğukana işgal hattı boyunca dolaşan kedilerin hangi “dil”i konuştuğunu merak ederdik: Bu kedi Türkçe konuşan Kıbrıslı mıdır, Rumca konuşan Kıbrıslı mıdır?

Bizim çektiğimiz gaileyi şimdi Metin Feyzioğlu çeksin. TC Sömürge Valiliği’nin kahve makinesi Rum elektriği ile mi çalışır, yoksa saf kan Türk elektriği ile mi?

Vallahi Nikos Hristodulidis’in 40 yıllık hatırı var içtiğiniz kahvede. Vermese elektriği gave da içemeyeceksiniz…

Metin Feyzioğlu kutsallarımızın ve mezarlarımızın üzerinde dolaşır. Her gün ya demeç verir ya sosyal medyada bir şeyler yumurtlar…

Son olarak, 23 Nisan 1962’de TC Özel Harp Dairesi’ne bağlı TMT tetikçileri tarafından Ahmet Muzaffer Gürkan ile birlikte öldürülen Ayhan Hikmet’in mezarını paylaştı sosyal medyada Feyzioğlu.

Gürkan ve Hikmet çıkardıkları Cumhuriyet gazetesinde “Bayraktar ve Ömerge Camileri’ni kimin bombaladığını açıklayacağız” diye yazdıkları günün gecesinde 23 Nisan 1962’de öldürüldüler. Yıllar sonra Özel Harp Dairesi Başkanı Sabri Yirmibeşoğlu “Kıbrıs’ta cami bile yaktık” diyerek Gürkan ve Hikmet’in yazamadığını itiraf eder…

Sömürge Valisi Metin Feyzioğlu bilmez mi bunları?

-“Rumlar tarafından 1962’de Türklere yönelik soykırım girişimi sırasında şehit edilen bir avukat meslektaşım” dedi Ayhan Hikmet için Sömürge Valisi Feyzioğlu. Denktaş’ın “vatan haini” dediği Ayhan Hikmet’e Allah’tan rahmet diledi.

Kıbrıs tarihini çarpıtacaksan Bay Metin, önce Özel Harp Dairesi’nin öldürdüklerini öğren. Tetikçileri bile bilinen bir cinayeti başkalarının üzerine yıkmaya kalkma!

Bizim bütün aydınlarımızı Türk kontrgerillası öldürdü…

Kıbrıslı Cumhuriyeti’nin yaşamasını savunduğu için TC Özel Harp Dairesi’nin buradaki elemanları tarafından öldürüldü Ayhan Hikmet ve Ahmet Muzaffer Gürkan…

Şu anda bize elektrik veren Kıbrıslı Cumhuriyeti’nin yaşamasını savunduğu için öldürüldü yatağında uyurken Ayhan Hikmet 23 Nisan 1962’de…

Üniter Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Elektrik İdaresi’nin (AİK) bütün Kıbrıs için elektrik üretmesini savunduğu için öldürüldü Ahmet Muzaffer Gürkan arabasında 23 Nisan 1962’de…

NATO’nun yıkmak istediği Cumhuriyet’in yaşamasını savundukları için öldürüldüler NATO’nun Gladyosu tarafından…

Kıbrıs Cumhuriyeti yaşıyor, Türkiye de o cumhuriyetin %36 toprağını işgali altında tutuyor…

Türkiye’nin işgali altında tuttuğu bölge İstanbul’un bir semti kadar bir yerdir. Türkiye istese burası ışıl ışıl olurdu ama karanlıktayız! Bu kadarcık yerin elektrik sorununu çözmedi TC Devleti ve çözmek isteyen Kıbrıslıları da engeller 49 senedir…

1974’ten beridir Kıbrıs’ın kuzeyini işgali altında tutan ve yöneten Türkiye Cumhuriyeti Devleti 49 senede elektrik sorununu bilinçli olarak çözmediği için “Rumun elektriği” akıyor şu an kabloların içinde…

1974’te TC Dışişleri Bakanı Turan Güneş’in “Kıbrıs Valim” dediği Asaf İnhan’dan beridir Kıbrıs’ın işgal bölgesini Ankara’dan atanan valiler yönetir…

49 senelik elektrik sorunundan “işbirlikçi hükümetler” değil, sömürge valileri sorumludur.

Size bu yazıyı Kıbrıslı Cumhuriyeti’nin verdiği elektrikle yazdım…

Muhtaç olduğunuz kudret Kıbrıs Cumhuriyeti ortaklığında mevcuttur!

Tek vatan, tek bayrak, tek devlet, tek halk ve tek elektrik kurumu!

(4 Nisan 2023 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author