1978’de liselerarası futbol şampiyonasında Türkiye Şampiyonu olup Dünya Şampiyonası’na gitmesi engellenen Mete Adanır’lı Lefkoşa Türk Lisesi takımı…
Aziz Şah – 6 Şubat’ta öğrenci, öğretmen ve veli 35 canı Adıyaman’da kurban verdik. Sanki İSİAS katliamı olmamış gibi çocuklar Türkiye’ye götürülmeye devam ediliyor…
“Çocuklarımızın Adıyaman’da ne işi vardı?” sorusunun bir sürü cevabı var ama en son sıradaki “voleybol oynamak”tır.
Çanakkale kamplarında TC’li eğitmenin çocuklarımıza “gırtlağınızı keserim lan” demesinden ve 6 Şubat katliamından sonra hâlâ Kıbrıs’tan kafilelerin Türkiye’ye götürülmesinin sebebi Türkiye’nin Kıbrıslılara karşı yürüttüğü kültürel soykırım (asimilasyon-entegrasyon) politikasıdır. Bunun da bir yasası var…
Her alanın bir “Geçici 10. Maddesi” var. Mümtaz Soysal’ın hazırladığı KKTC Anayasa’sındaki “Geçici 10. Madde” işgali perdelemek için “güvenliği” Türkiye’ye devreder. TC-KKTC Su Protokolü suyumuzu TC Devlet Su İşlerine, Karayolları Protokolü ise yollardaki luggoların (çukurların) yamanmasını TC Kara Yollarına devreder. KKTC Eğitim Yasası’ndaki “Uyumluluk İlkesi” de eğitimi Türkiye’ye devreder…
Kıbrıs’ın işgal bölgesindeki “Milli Eğitimin Temel İlkeleri”nin “uyumluluk” maddesi şöyle der:
“Kıbrıs Türk milli eğitim kurumlarında uygulanan öğretim programları ile Türkiye’deki özdeş eğitim kurumlarında uygulanmakta olan öğretim programları arasında Kıbrıs Türk toplumunun gereksinimleri gözetilmek koşuluyla uyum sağlanır”…
1974 işgalinden bir sene sonra 1975’te yapılan 1. Milli Eğitim Şurası’nda alınan Kıbrıs’ın kuzeyindeki eğitim sisteminin TC’deki eğitim sistemine uyumlulaştırılması kararı doğrultusunda hazırlandı Milli Eğitim Yasası.
“Uyumlulaştırma” dedikleri kültürel soykırımdır. Kıbrıslı kimliğinin karakteristik özelliklerinin yok edilmesi.
AKP’liler “Türkiye’de olan herşey Kıbrıs’ta da olacak” dediğinde çok kızmıştınız. Ancak AKP’liler kendinden önceki iktidarlardan çok daha açık sözlüdür. Gizlemediler savaş suçlarını, ortaya serdiler…
Kıbrıs’ın işgal bölgesinde “ilahiyat koleji” adı altında imam hatip açılması da, Maarif Okullarının açılması da, TC’nin özel okullarının burada şube açması da, Atatürkçülükten İslamcılığa yol bağlayan Çanakkale-Afrin-Sarıkamış-Kırşehir Ahi Evran-Trabzon Doğu Karadeniz-Antalya Alaaddin Keykubat gibi kamplar da, TC’den Kıbrıs’ın işgal bölgesine “misyoner” olarak öğretmen atanması da, müfredatın ve kitapların Türkiye’den gelmesi de, Kıbrıslı sporcu çocukların “ilçe takımı” statüsüyle Türkiye’de müsabakalara katılması da, “KKTC Milli Eğitim Yasası”nın TC ile uyumlulaştırma maddesi uyarıncadır.
“Milli Eğitimin Amacı” KKTC Eğitim Bakanlığı’nca şöyle açıklanır:
“…Anayurdu Türkiye’ye, Türk ulusuna, öz yurduna, toplumuna ve ailesine güçlü bağlarla bağlı, yurttaşlar yetiştirmek…”
Çünkü KKTC bir ülke değildir, yurt ya da vatan hiç değildir. Kıbrıs’ta bir KKTC olsa da KKTC’de bir Kıbrıs yoktur. Çünkü KKTC Türkiye’dir.
Bu yüzden, KKTC Eğitim Bakanlığı’nın amacı “Türkiye’ye bağlı yurttaşlar yetiştirmek” olarak tanımlanıyor.
Kimliği devlet şekillendirir. Bunu en iyi Türkiye Cumhuriyeti bilir. Önce Cumhuriyeti kurdular, sonra ulusu yarattılar. Bu yüzden TC Özel Harp Dairesi Kıbrıs Cumhuriyeti Devleti çatısı altında yaşamamıza müsaade etmedi. Kıbrıs Cumhuriyeti’ni savunan aydınlarımızı öldürdü. Çünkü Kıbrıs Cumhuriyeti çatısı altında gelişecek Kıbrıslı kimliği Türkleştirmeye engeldi. 1958’de Özel Harp Dairesi sopası ile yoğunlaşan TÜRKLEŞTİRME, 1975’te yapılan “milli eğitim şurası”nda “UYUMLULAŞTIRMA” olarak karşımıza çıkar.
Kıbrıslı çocukları Türkiye’ye “ilçe takımı” statüsünde müsabakalara götüren “KKTC Milli Eğitim Bakanlığı”nın en son derdidir spor!
Devleti olmayan çocuklarımız Türkiye şampiyonu olsa ne olacak?
1978’de LTL ve 1983’te Baf Kurtuluş Lisesi futbolda Türkiye şampiyonu oldu. Ama Dünya Liselerarası Futbol Şampiyonasına sömürgeden gelerek bütün Türk takımlarını yenip şampiyon olan Kıbrıslı çocuklar değil, ikinci gelen Türkiye takımları gitti.
1978’de LTL’nin dövdüğü Trabzonspor altyapısı Trabzon Lisesi dünya ikincisi geldi İrlanda’da. Bizim Mete Adanır kaldıramaz mıydı dünya kupasını?
LTL Kıbrıs Cumhuriyeti takımı olarak gitse kaldırırdı dünya kupasını, TC’nin “ilçe takımı” olarak değil…
Devletsizlik böyle bir kimsesizliktir!
Çocuklarınızın hak ettikleri şekilde dünya yurttaşlarıyla eşit şartlarda spor yapmasını istiyorsanız Kıbrıslı Türk toplumunun Kıbrıs Cumhuriyeti ortaklığına sahip çıkın. Sömürgedeki “ilçe takımları”nın zaferlerini tarih yazmaz…
(10 Nisan 2023 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)