Abdülhamid’den beri Kıbrıs’ta jurnalcilik mesleği

Aziz Şah – Bir akşamüstü Kardeşler Ocağı’ndan Arabahmet Camisine doğru yürüyorum…

Ankara’nın talimatıyla 2017’de UBP-DP-CTP’nin meclis komitesinde hazırladığı ve Mustafa Akıncı’nın Anayasa Mahkemesi’ne göndermediği Din İşleri Değişiklik Yasası ile Kuran kurslarının önü açılınca, yerleşimci nüfusa Kuran kursu verilen camilerden biri. Kapısına “Yaz Kuran kurslarımız başlamıştır, talebeleri camiye bekliyoruz” diye ilan asmışlardı…

Benim büyük dedem Dohnili Vehit 1890’ların Lefkoşa’sında o Arabahmet Camisinde imamdı, İngiliz sömürge devrinde…

Dohnili Vehit’in namaz kıldırırken cebinden zivaniya şişesi düşer, İngiliz de sürgün cezası verir…

Kardeşler Ocağı’ndan Arabahmet’e doğru yürürken gene aklıma dedem geldi, kendi kendime gülmeye başladım, 4-5 tane yerleşimci kendi aralarında konuşuyorlar. Kıstım adımlarımı kulak kesildim. Belli ki yerleşimcilerin bir tanesi yeni gelmiş, diğerleri ona Lefkoşa’yı gezdiriyor…

O sokakta bir sürü avukatlık bürosu vardır, her pencerede bir tabela asılıdır. Yerleşimcilerden biri “Şu Kıbrıslılar 100 bin kişi yoktur ama yarısı avukat” diyor, gülüyorlar…

Daha önce de o sokakta öğretmen olarak atanmış TC’li bir jurnalciyle karşılaşmıştım. 4-5 sene önce bir Ramazan ayıydı tam Arabahmet Cami’sinin önünden geçiyorum gecenin bir vakti, camiden bir adam çıktı.

Tam gancellide denk geldik. Telefonda rapor veriyor yukarıya:

-“Her gece bir camideyim, aynı camide kılmıyorum namazı, farklı camilerde nabız yokluyorum”, diyordu.

Konuşmasından burada bir meslek okuluna öğretmen olarak atandığını anladım, çünkü öğretmenleri de çekiştiriyordu namaz kılmıyorlar ve oruç tutmuyorlar diye.

Abdülhamid’in jurnalcileri gibi…

Abdülhamid’in Kıbrıs’ta da kadrolu jurnalcisi vardı “Kıbrıs Memleha (tuzla) Müdürü Ahmet Hulusi” adında. Ta o zamandan beri devlet aklı hiç değişmedi…

Jurnalcilik konusunda çok sevdiğim bir sözü vardır Serdar Denktaş’ın:

-“Vazgeçelim birbirimizi Ankara’ya jurnallemekten”…

Ankara’ya birbirini jurnalleyen Kıbrıslı siyasetçiler yetmemiş, istihbarat teşkilatları yetmemiş, TC’den öğretmen adı altında “misyoner” ve “jurnalciler” atanıyor Kıbrıs’a…

Sanırsınız ki Kıbrıslılar TC işgaline karşı mücadele veriyor da işgalci de jurnalci doldurdu bunun içini. TC’den buraya öğretmenler atanır, bunu bile kimse sorgulamaz. Buna bile tepki koymaz öğretmen sendikaları… TC’den atanan öğretmenler TC Sömürge Valiliği ile toplum arasında köprü olur. “Kullanışlı aptallar”ı seçerler, Türkiye’ye kamplara çocuk götürecek öğretmenler belirlenir. Eğitim Bakanlığı’nda da TC Elçiliği’nin temsilcisi olduğu için “aracısız” hallederler işlerini.

26 Mayıs 2018 tarihli yazımda bir öğretmenin başına geleni yazmıştım: “Eğitim Bakanlığını boşverin, diyor okulları gezen memur. Doğrudan elçilikteki falanca kişiye gidin, o işinizi halleder. Bakanlık adına okul gezen memur öğretmene böyle fısıldıyor…

Çanakkale’ye gitmek istemez misiniz, diyor öğretmene. Bakanlığı boşverin, doğrudan elçilikle ilişki kurun…

Çıkarın aradan sahte devletin muhtarlarını! Doğrudan temas kurun”…

Ya da 23 Şubat 2022 tarihli yazımda aktardığım başka bir olay: “Kıbrıslı feminist tarih öğretmenimiz Eğitim Bakanlığı’na gider gelirken, orada Elçiliğin misyoner görevlileri ile tanışır. Kıbrıslı feminist, sömürgeci efendiye ‘tarih çalıştayı’ yapılması konusunda akıl verir ve Kıbrıs’ta tarih öğretmenlerini örgütler, sömürgeci için yemeği pişirir ve kotarır. Türk Tarih Kurumu’nun Urfa’daki ‘Kıbrıs’ta Tarih Eğitimi Çalıştayı’ böyle düzenlendi”…

Sonra da şikayet ederiz: Türkiye Kıbrıs tarihini manipüle eder diye. İşbirlikçisi “Kıbrıslı feminist tarih öğretmeni”dir!

Veya 14 Ocak 2023’te yazdım: “Geçtiğimiz haftalarda ‘Eğitim Bakanlığı’ndaki Elçilik komisyonu toplandı. Kıbrıslı öğretmenlerin kılık kıyafeti konuşuldu toplantıda. Beğenmiyorlarmış öğretmenlerimizin kılık kıyafetini, ayar çekecekler”… 

Türkiye’den buraya atanan yüzlerce öğretmenden biri bir hata etti. TC Sömürge Valisi Metin Feyzioğlu’na vermesi gereken jurnalleri telefonda canlı yayında takipçilerine anlattı. “Kıbrıslılar Türkiye’nin parasını çatır çatır yiyor. Erkekleri de Türk erkeklerinden beter, kısmetim açıldı” dediği için yediniz kadını…

Peki, Ankara’dan “misyoner” olarak okullara atanan ve belli periyodlarla Sömürge Valiliği’ne rapor veren “öğretmenler”i ne yapacaksınız?

(12 Nisan 2023 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author