Aziz Şah – Şeker bayramında Kıbrıs’ın işgal bölgesinde Girne’de Doğanköy Camisi’nde bayram namazında imam Tayyip Erdoğan’a oy istedi. 22 Nisan Cumartesi günü gazetemizin manşetindeydi bu haber…
-14 Mayıs’ta Türkiye’de yapılacak seçimlerin bir kader seçimi olduğunu ve bu seçim sonucunda dinin elden gitme tehlikesi bulunduğunu söyledi imam.
Günlerdir dönüyor bu konuda verilmeyen tepkiler kafamın içinde…
Tek bir sendika ya da siyasi parti ses etmedi. Bazı haberler bizim Avrupa-Afrika gazetesinde “heba” olur gider…
Kıbrıs’taki TC işgaline amasız-fakatsız karşı çıktığımız için gazetemizde yayınlanan çok önemli haberleri görmezden gelir Kıbrıs’ın işgal bölgesindeki sömürge tebaası “muhalefet”! Sırf “Avrupa-Afrika gazetesi ile yan yana geldiler” denmesin diye bugüne kadar o kadar çok haberi heba ettiler ki…
Faşist yerleşimci Erhan Arıklı’nın dediği gibisiniz, “Evet ulan işgalse işgal, sen de benim esirimsin”…
23 sene önce böyle demişti Bülent Ecevit’in Kıbrıs’ın işgal bölgesine yerleştirip, silah zoruyla topraklarından sürülen Rumların mallarını verdiği Erhan Arıklı…
-“Evet ulan işgalse işgal, sen de benim esirimsin”…
Tam da Arıklı’nın dediği gibi, “esir”siniz…
TC’nin buraya gönderdiği siyasi misyoner bir imam Girne’de camide oy istiyor Erdoğan’a, bunu manşete çekiyoruz. Tek bir örgütten tepki gelmiyor!
Peki, neden yazıyorum bu ikiyüzlülüklerinizi? İleride Kıbrıslı Türk toplumu denen Kızılderili kabilesi neden yok oldu diye araştıracak olan arkeologlar bu yazıları “mezar taşı” olarak keşfetsin diye!
Kıbrıs’ın işgal bölgesinde “din ticareti kaynaklı” tek sorunumuz Ahmet Ünsal mıdır?
İşgal nedendir, yerleşimci nüfus sonuçtur.
Yerleşimci nüfus nedendir, Ahmet Ünsal’lar sonuçtur.
Eskilere gitmeyeceğim… Mesela Uğur Mumcu’nun da RABITA kitabında yazdığı gibi, Suudi Arabistan Petrol Şirketi ARAMCO’nun finanse ettiği RABITA Örgütü’nden Rauf Denktaş’ın 627 bin 110 dolar yardım alıp Kıbrıs’ın işgal bölgesini din tacirlerine nasıl açtığından bahsetmeyeceğim…
1987-1991 arası TC Sömürge Valiliği’nde (Büyükelçi Ertuğrul Kumcuoğlu dönemi) misafir edilen Turgut Özal’ın kardeşi Korkut Özal ve Nevzat Yalçıntaş gibi isimlerin Kıbrıs’ta ne işi vardı? O dönem AKP mi vardı iktidarda?
Ya da 2005-8 arasında CTP’nin “vatandaş” yaptığı 54.000 yerleşimci için Kuran kursları ve Hala Sultan imam hatibini açtığını söyleyen Ferdi Sabit Soyer’e de gitmeyeceğim…
Kutlu Adalı’nın öldürüldüğü 1996 yılından beridir Kıbrıs’ın işgal bölgesinde varlığını sürdüren TC Sömürge Valiliği bağlantılı ESKAD/SEVKAD teşkilatlanmasından da bahsetmeyeceğim…
Sadece soruyorum: Kıbrıs’ın işgal bölgesinde “din ticareti kaynaklı” tek sorunumuz Ahmet Ünsal mıdır?
TC’nin Kıbrıs’ın işgal bölgesine atadığı İsmailağa Cemaati’ne mensup Din İşleri Başkanı Ahmet Ünsal “kadınlar kocalarının yatak davetine icabet etmek zorundadırlar” dediği için ortalığı birbirine katan 40-50 örgüt Girne’de Doğanköy Cami’sinde imam Tayyip Erdoğan’a oy isteyince sessiz kalıyor…
Bakın, Bay Kemal yarın “Siz camilerde Erdoğan propagandası yapan imamlara bile karşı çıkamayacak kadar basiretsizsiniz” diye kızar ha size, demedi demeyin…
Ankara’dan atanan Ahmet Ünsal Kıbrıslı örgütlerin tepkisini çeken bu vaazı nerde verdi?
-TC Büyükelçiliğine bağlı Din Hizmetleri Müşavirliği kuruluşu olan Hala Sultan Aile ve Gençlik Merkezi’nde.
İsmailağa’cı Ahmet Ünsal bu vaazı kime verdi?
-1974 işgalinden sonra Türkiye’nin evlerinden attığı 200.000 Rumun yerine taşıdığı Türkiyeli nüfusa verdi. Demek ki mesele Ahmet Ünsal değildir. Yerleşimci nüfustur mesele…
Ferdi Sabit Soyer’in dediği gibi, Türkiyeli yerleşimci nüfusun “ihtiyaçları” için açıldı Kuran Kursları ve Hala Sultan imam hatibi: “Kuran kurslarının resmi olarak açılmasına izin verdik. Niye mi? Anadolu’dan gelenin dini talebi, ihtiyacı farklı”…
Bir coğrafyada demografiyi değiştirirseniz, dini değiştirirsiniz. Dini değiştirince herşey değişir!
Erdoğan mı kalır, Bay Kemal mi gelir bilmem; ancak Kıbrıs’ın işgal bölgesindeki “din ticareti” yerleşimci nüfus sorunudur!
(1 Mayıs 2023 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)