Cebinde 4 kimlik olanlar devleti-yurttaşlığı nereden bilsin?

Aziz Şah – 14 Mayıs 2023 seçimlerinden öğrendiğim bir şey de ne kadar çok Kıbrıslının TC vatandaşı olduğu…

-Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşlığı olan bir Kıbrıslı neden TC vatandaşı olur?

Birçoğunuzun TC, Kıbrıs Cumhuriyeti, British ve KKTC vatandaşlıkları var. Bu kadar kimliği olan bir insan hangisine “bağlı”dır?

TC kimliği çok uzun yıllar Kıbrıslılara verilmedi. Dahası, Özker Özgür vakasından bildiğimiz üzere “yabancılara mahsus verilen TC seyahat belgesi” bile iptal edildi!

Hatta KKTC Kurucu Meclisi’nde vatandaşlık meselesi görüşülürken 22 Şubat 1985’te Ergün Vehbi şöyle der: “Ben Türkiye’de 15 sene kaldım ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı alamadım”…

14 Mayıs 2023 seçiminde ise görüyoruz ki hayatında Türkiye’de tatil dışında bulunmamış Kıbrıslılar TC kimliği ile oy kullandı. Eskiden TC’nin neden Kıbrıslılara vatandaşlık vermediği, şimdi ise neden verdiği ayrı bir mesele.

Ancak “Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşı bir Kıbrıslı neden TC vatandaşı olur?” sorusu çok boyutludur. Yurttaşlık dediğimiz şey bir ülkeye aidiyettir. Yurttaşlık bir “kafa kağıdı” değildir; bir vatana olan bağlılık ve temel insan haklarının anayasal garanti altına alınmasıdır. TC, KC, KKTC, British vatandaşı olanlar hangisine “ait”tir?

Belki de TC kimlikli Kıbrıslıların ağızlarını açıp “İşgalci TC Kıbrıs Cumhuriyeti yurdundan defol” dememelerinin nedenini burada aramak lazım…

***

Geçenlerde, “140 bin 111 TC’li seçmen sayısı nerden çıktı?” diye bir yazı yazdım.

Lefkoşa Sömürge Valiliği’nde oy kullanan öz hakiki TC vatandaşlarına sordum bu rakamı. Sadece 60 bin civarında TC’li üniversite öğrencisinin olduğu bir yerde 140 bin TC’li seçmen sayısı karikatürdür. TC vatandaşlarından aldığım cevap beni tatmin etti: TC’lilerin çoğunluğu Kıbrıs’ta kayıt dışı kaldığı için yurtdışı seçmenler arasında isimleri yok.

Ve dahi depremzedeler de bu 140.111 sayısının dışındadır. KTAMS Başkanı Güven Bengihan “Bağımsız” gazetesinin manşetinde 21 Mart’ta, 2 bin 746’sı çocuk olan 8 bin 686 depremzedenin geldiğini açıkladı. Bu da yaklaşık 6 bin seçmen eder…

Öz hakiki TC’li seçmenlerden aldığım diğer bir bilgi de, deprem bölgesinden gelen üniversite öğrencilerinin aileleri de buraya geldi. Türkiye’de yardım listelerine yazıldıkları için burada muhacerete kaydolmadılar ve adreslerini buraya taşımadılar. “Askıda bilet” kampanyaları ile Türkiye’ye gidip oy kullanmaya çalışıyorlardı.

Üniversite öğrencileri ile gelen ailelerin sayısı da Güven Bengihan’ın verdiği 8 bin 686 rakamının dışındadır.

***

6 Şubat depreminden yaklaşık 2 hafta sonra KRT ekranında şöyle demişti Prof. Naci Görür:

-“Mesela ben öneriyorum, Türkiye Cumhuriyeti ahalinin önemli bir kısmını kuzey Kıbrıs’a göndersin. Orda yazlıklar var, bir sürü tatil yerleri var”…

Türkiye’de çözüm aramadan önce Prof. Görür’ün aklına sömürge geliyor. Çünkü İslamcısı da Kemalist’i de aynı fetihçi zihniyete sahiptir… Depremzede nüfusun Kıbrıs’a taşınmasını istiyordu, çünkü burası kendisine babasından kaldı! İşin ironisi, Kıbrıs’ta deprem olacak diye bas bas bağıran Prof. Görür, diğer yandan da depremzedelerin Kıbrıs’a taşınmasını savunuyordu.

Tam da o günlerde 24 Şubat’ta Yenidüzen gazetesinin manşeti “Binlerce mağdur Kıbrıs’a sığındı” idi. Sığınmadılar taşındılar, çünkü 21 Şubat’ta “Özgür” gazetenin manşetinde KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, adaya taşınan depremzedelerin kayıtlarını TC Sömürge Valiliği’nin Atatürk Spor Salonu’nda aldığını açıkladı.

TC Devleti depremzedeleri buraya taşıdı, Sömürge Valiliği de kayıt altına aldı. “KKTC İçişleri Bakanı” ise sorulduğunda bir sayı veremez!

İşgalci TC depremzedeleri Kıbrıs’a yerleştirmeye başladığında Kıbrıslılar sormadı: “85 milyonluk koca Devlet bakamıyor, iki kıtayı birleştiren koca coğrafya sığmıyor da yarım ada Kıbrıs’a mı yerleştiriliyor bu nüfus?”

Çünkü yurttaşlık nedir bilmiyorsunuz: Devlet yurttaşına temel insan haklarını kendi sınırları içinde sağlamakla yükümlüdür. Başka bir ülkeye taşımakla değil!

Cebinde 4 kimlik olanlar devleti-yurttaşlığı nereden bilsin?

(12 Mayıs 2023 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author