Aziz Şah – “Ankara Kıbrıslı Türklerin içişlerine karışmamalı” ne kadar trajikomik bir söz?
Bir işgalci işgal ettiği toprağın “iç”işlerine karışmaz zaten, bizzat kendisi yönetir!
Sahi Kıbrıslı Türklerin “iç”işleri mi var? Yol, su, elektrik, sağlık, ulaştırma, eğitim, altyapı? Hepsi protokollerle Türkiye’ye bağlandı! İç işlerimiz doğrudan Ankara’ya bağlı…
Aklıma Bülent Ecevit geldi: TC’nin işgali altında olan Kıbrıs’ın kuzeyinin “savunmada ve dış politikada Türkiye’ye bağlanıp, ‘iç’işlerinde özerk olması”nı savunuyordu rahmetli 1995’te.
Ne kadar komik ha? TC’nin işgali altında bir toprak parçasının “savunmada ve dış politikada Türkiye’ye bağlanması”nı savunuyordu Ecevit…
Kemal Kılıçdaroğlu’nun dış politika başdanışmanı Ünal Çeviköz ise Ankara’nın Kıbrıslı Türklerin ‘iç’işlerine karışmamasını savunuyor…
Söyleyin muhterem Generallerim ve Sömürge Valimiz, “Kıbrıs’ın işgal bölgesini biz yönetiyoruz” deyin…
KTBK komutanı Korgeneral Hasan Memişoğlu’nun 2005’te CTP’lilere söylediği gibi söyleyin:
-“1974’ten beri bu ülkede ateşkes koşulları vardır. Türkiye Genelkurmayı’na bağlı bir Kolordu’nun sorumluluğunda bir devlette CTP hükümet ortağı olmuştur. Bölgenin tüm sorumluluğu Kolordu komutanına aittir. O bölgede sizin de İŞ OLA bir Parlamentonuz vardır, Başbakanınız, Cumhurbaşkanınız vardır”…
Kıbrıs’ın kuzeyi TC Genelkurmayı’na bağlı Kolordu’nun sorumluluğundadır ama “Ankara Kıbrıslı Türklerin ‘iç’işlerine karışmamalı”ymış…
TC’nin işgali altındaki bir toprak parçasında “iç işleri” mi olur?
İçimiz dışımız taşıma nüfus! Ankara’nın müdahale etmesine gerek yok ki, yerleşimci nüfusun varlığı ‘müdahale’nin kendisidir.
CHP’li Çeviköz gibi rol yapmadığı ve yalan söylemediği için faşist Devlet Bahçeli’ye teşekkür ederim, içinden geçeni söylediği için. Kıbrıs Kıbrıslılara bırakılamayacak kadar önemlidir dedi Bahçeli, lafı dolandırmadan…
İsviçre’de uluslararası finans kapitalin merkezi gazetesi olan Neue Zürcher Zeitung’a şirin gözükmek için Ünal Çeviköz “Ankara Kıbrıslı Türklerin içişlerine karışmamalı” dedi ya, hem Kıbrıs’taki sazanları avladı hem de yaşlı kurt Bahçeli’nin önüne kanlı bir et attı…
-“Kıbrıslı Türklerin içişlerine karışmamak demek adayı Rumlara teslim etmek demektir” diye uludu bunun üzerine Bahçeli…
“Türkiye’ye temiz para getireceğim” demişti Bay Kemal! İşte, Neue Zürcher Zeitung da o “temiz para”nın sahiplerinin okuduğu gazetedir bütün dünyada ve en başta İsviçre’de!
Anladınız mı ey Kıbrıslı sazanlar söz kime söylendi? Türkiye’nin Kıbrıs politikasının özü değişmez, sadece sazan avlamak için üslubu değiştirebilirler. Bay Çeviköz’ün uluslararası sermayeye şirin gözükmek için söylediği bu söz Kıbrıs tarihi açısından incir çekirdeğini bile doldurmaz.
Çeviköz CHP içerisindeki NATO komiseridir, Bahçeli ise ABD’ye kontrgerilla eğitimine giden Alparslan Türkeş’in NATO’nun paramiliter örgütü olarak kurduğu MHP’nin başıdır.
Çeviköz-Bahçeli arasındaki “Kıbrıslı Türklerin iç işlerine karışalım mı, karışmayalım mı” lafazanlığı papyonlu NATO’cu ile sopalı NATO’cunun tartışmasıdır.
Bahçeli gerçek düşüncesini söylüyor, Çeviköz ise yalan söylüyor. Bugüne kadar Kıbrıs tarihinde “Kıbrıs’ı Kıbrıslılar yönetmeli” diyen işgalci gördünüz mü?
Dahası da var NATO komiseri Çeviköz’ün tavşan boku gibi ne tüter ne kokar açıklamasının!
-“Kıbrıs’ta çözümü iki toplum bulmalı” diyor Çeviköz!
Türkiye Kıbrıs’a yığmış 40-50 bin askeri, 200 bin Rumu evlerinden silah zoruyla atmış, evlerinden attığı insanların topraklarına savaş suçu olarak Türkiye’den yerleşimci nüfus taşımış, Rumların topraklarını betona boğmuş…
Sonra da Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri gibi “tarafsız” bir şekilde açıklama yapıyor CHP’nin NATO komiseri Çeviköz Kıbrıs sorununa hiçbir dahili olmayan 4’üncü taraf gibi:
-“Kıbrıs’ta çözümü iki toplum bulmalı”…
O zaman Bay Çeviköz, çekin işgal ordunuzu ve işgalci nüfusunuzu da “iki toplum” görüşsün. Ancak Kıbrıs’ta iki toplum yoktur artık. Bir Rumlar vardır, biraz da çeyrek porsiyon Kıbrıslıtürklerden kaldı…
(13 Mayıs 2023 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)