Aziz Şah – Ersin Tatar’a çok şey borçluyuz…
Önce “federasyon”u gömdü, sonra sayesinde Kıbrıs Cumhurbaşkanları Anastasiadis ve Hristodulidis vatandaşı olduğumuzu hatırlayarak bize “vatandaşlarım” diye hitap ediyor, en nihayetinde “Kıbrıslı diye bir millet yoktur” diye diye Kıbrıslı milletini diriltti Tatar!
Tatar’ın yerinde Mustafa Akıncı olsaydı federasyon yalanını söylemeye devam edecekti, Kıbrıs Cumhuriyeti’ne “Rum Cumhuriyeti” diyecekti ve “Kıbrıslı Türk milliyetçiliği” yapacaktı.
Tatar doğrudan Türk milliyetçiliği yaptığı için Kıbrıslılık güçleniyor. Ahali Tatar sayesinde, Kıbrıs Cumhuriyeti kimliklerinde “nationality” yani “millet” olarak “Kıbrıslı” yazdığını fark etti.
Ankara’nın emriyle 1977’den 2018’e kadar görüşülen ırkçı apartheid “federasyon”u çöpe attı Tatar, “iki devlet” diyor…
Federasyon ve iki devlet aynı şeydir. Kıbrıs’ta ikisinin de bir karşılığı ve zemini yoktur…
“İki devletli çözüm” de toprak ve nüfus üzerine kuruludur, “iki bölgeli federasyon” da toprak ve nüfus üzerine kuruludur.
BM’nin Özel Temsilcisi, “Ne kadar toprağınız var? Kıbrıslı Türklerin tapusunda ne kadar toprak kaldı? Tamam, Birleşmiş Milletler üyesi Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemen toprakları üzerinde ayrı devlet istiyorsunuz. Bir egemen devletin toprağı üzerinde ikinci devlet kurulamaz… Toprağı olmayan devlet mi olur?” diye sorsa, ne dersiniz?
Filistinlileri aşağılarsınız topraklarını sattılar diye. Siyonistler bile söylemez sizin söylediğinizi. Onlar, “Filistin toprakları bize tanrı tarafından vadedildi” der. Bu yüzden “Vadedilmiş Topraklar” derler Filistin’e…
Filistin direnişinin sembolü Leyla Halid şöyle cevap verir onlara:
-“Bu topraklar bize vadedildi diyorlar. Sanki Allah emlakçı ve kendilerine tapu dağıtıyor!”…
Bütün Filistin’de Yahudilerin tapulu malı Yahudi tarihçi Ilan Pappe’ye göre %7’dir. İsrail Devleti 1947’den 1948’e köy köy katliam yaparak kuruldu. Siyonist çeteler öldürdüğü insanları kamyonlara doldurup diğer köylerin meydanlarına atardı. Böyle kuruldu İsrail, tapu dairesinde değil…
Filistin Britanya mandasıydı. BM taksim planı koydu ortaya. Ve dedi ki: Filistin’i Araplar ile Yahudiler arasında böleceğiz.
BM kararının kabul edildiği 29 Kasım 1947 ile Britanya mandasının sona erdiği 15 Mayıs 1948 arasında bütün dünyanın desteğiyle Siyonist çeteler katliam yaparak İsrail’i kurdu.
Filistinliler topraklarını satıp sizin hayal ettiğiniz gibi pavyonda yemediler. İsraillilere Filistin toprakları Tanrıları tarafından da verilmedi, Birleşmiş Milletler tarafından verildi. BM’nin Britanya mandası Filistin’i taksim planı ile 1947’de başlayan etnik temizlik hâlâ sürüyor…
Bir devlet kurabilmeniz için tarihten gelen ata mirası toprağınız olacak. Bu toprak da dünya sisteminde tescillenmiş olacak. Dünyada “tapu tescil işleri”ne Birleşmiş Milletler bakar. Parayla toprak satın alıp devlet kurulmaz. Başka bir devlete ait toprağı işgal ederek de devlet kurulamaz. Bu yüzden Kıbrıs’ta Kıbrıs Cumhuriyeti varken ayrı bir devlet kurulamaz…
BM Özel Temsilcisi, “Kimin toprağında kuracaksınız ayrı devleti? İşgal ettiğiniz Rum mallarını Ruslara, İsraillilere, İngilizlere, İranlılara sattınız. Türk tapulu malları da çatır çatır İsraillilere sattınız… Rumlardan çaldığınız Yılan adasını bile sattınız… Hangi toprak parçasında ayrı devlet kuruyorsunuz? Yürüyün gidin işinize Birleşmiş Milletlerin başında küresel iklim krizi var, sizinle mi uğraşacağız?” dese, ne diyeceksiniz?
Filistinliler topraklarını satmadı, işgal edildiler ve soykırıma uğradılar. Ama Kıbrıslı Türkler hem gasp ettikleri Rum mallarını hem de kendi mallarını sattılar…
“Topraksız” devlet olmaz! Bu yüzden Kıbrıs’ta ne “iki bölgelilik” ne de “iki devletlilik” mümkündür.
Toprak dışında bir konu daha var: Nüfus!
“İki devletli çözüm” ve “iki toplumlu federasyon” mu istiyorsunuz? O zaman BM gözetiminde Denktaş’ın kabul etmediği nüfus sayımını yapalım! Nüfusu olmayan devlet mi olur?
900.000 Rumca konuşan Kıbrıslı ile “iki toplumlu federasyon” mu kuracaksınız? Sayınız kaç? 40 bin var mısınız? Nüfus dengesine bakmadan nasıl paylaşım yapalım?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kıbrıslı Türk toplumunu yok ederek “iki bölgelilik ve iki toplumluluk” zeminini yok etti. Bu yüzden tek çözüm üniter Kıbrıs Cumhuriyeti’dir!
(19 Ekim 2023 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)