Sözleşme ile vatan satmak

Aziz Şah – Kudret Özersay 4 sene önce bir laf etti:

-Yabancılara mal satarken askeri istihbarat Sivil İşler’e soruyoruz, diye…

Bu lafı düzeltmek için, yani askeri “kurtarmak” için bir süredir uğraşıyor Özersay.

Ne diyor?

-“Yediemin sözleşmesi yoluyla da yabancılar ülkemizde mal alabilmektedir, ancak bu yoldan alım yapıldığında güvenlik soruşturması devre dışı kalmakta ve aslında yabancıların satın alabilecekleri mal miktarına getirilen sınırlamaların da etrafından dolanılmış olunmaktadır”…

Yediemin sözleşmesi tek başına bir suç değil. Sadece Kıbrıs’ın işgal bölgesinde değil, İngiltere ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nde de var. Avukat ile müşterisinin “danışmanlık” ilişkisi yerine “ortaklık” ilişkisine girmesidir bu…

Tek başına suç olmayan yediemin sözleşmesinde, müşterisi ile sözleşme yapan avukat şirket ortağı ya da malın kağıt üzerindeki sahibi olabilir. Olamayacak olan, avukatın üstüne görünen malın suç geliri ile alınmasıdır. İşgal bölgesinde bunu kimse sorgulamaz, ama Avrupa’nın tek derdi budur…

Para elden mi verildi, kayda değer banka dekontları var mı? Bunlar avukatı yalnız şirkete değil suça da ortak yapar. Hukuk okumuş birinin suça ortak olup olmaması kendi tercihidir.

Burası İngiltere ya da Kıbrıs Cumhuriyeti değildir, Kıbrıs’ın işgal bölgesidir. Mesele burada yapılan sözleşmeleri denetleyecek bir devlet yapısının olmamasıdır. Bir AB ülkesinde bankaya elden 1000 Euro yatırdığınızda size kaynağı sorulur, Kıbrıs’ın işgal bölgesinde kimse kimseye bir şey sormaz…

-Yabancılara mal satarken askeri istihbarat Sivil İşler’e soruyoruz, diyen Kudret Özersay’ın,

-“Yediemin sözleşmesi yoluyla alım yapıldığında güvenlik soruşturması devre dışı kalmakta”dır demesi askeri istihbaratı aklar mı?

Kudret Özersay sözleşme ile mal satışında “güvenlik soruşturması” atlatılıyor, askerin bir sorumluluğu yok demeye getiriyor.

Yabancılarla sözleşme yapıp onlar adına mal alan bir avukat düşünün: 50 dönüm, 100 dönüm alıyor. Onlarca konut var üzerinde. Hiç mi dikkatini çekmez bu rejimin?

“Yasal” olarak yabancıların mal alımı sınırlandırıldı değil mi? CTP en son 4-5 konuta çıkardıydı taşınmaz alımını. Bir Kıbrıslının hiçbir zaman sahip olamayacağı kadar çok konut hakkı tanındı yabancılara.

4-5 konut da yetmedi yabancılara… Bu sınırlandırmanın etrafından dolaşıyorlar sözleşme marifetiyle… Bu suç değil mi? Sözleşme yapmak hukuken suç değil.

Yabancılar mal alırken “güvenlik soruşturması”ndan geçer, güvenlik soruşturmasını atlatmak için “sözleşme” yapılması suç değil mi peki?

Comanchero suç örgütü lideri Buddle adına sözleşme yapan bütün avukatlar teminata bağlandı. Demek ki ortada bir suç var…

Kara para, suç gelirlerinin aklanması ve dolandırıcılık kapsamına giren suçlardır AB için öncelikli.  Bu yüzden Kıbrıs Cumhuriyeti yasa yapıcıları 2006’da Ceza Yasası’nda “başka bir kişinin taşınmaz mallarıyla ilgili hileli işlemler” hakkındaki 303A Maddesinde “dolandırıcılık amacıyla” işlem yapanları hedefine koydu. “Dolandırıcılık” da yasaya Avrupa çapında tutuklama emri çıkarabilmek için eklendi…

Çünkü Avrupa Tutuklama Emri çerçevesinde ‘dolandırıcılık’ (fraud) suçu iade edecek devletin iç hukukuna bakılmaksızın tutuklama ve iadenin zorunlu olarak uygulanacağı suçlar arasında sayılmıştır.

2007’den sonra ne olduysa Kıbrıs Cumhuriyeti kendi yasalarını kendisi uygulamadı. Bırakın “dolandırıcılığı”, Tassos Isak ve Solomos Solomou’nun katilleri hakkındaki uluslararası tutuklama emirleri boş verildi. Erhan Arıklı Kırgızistan’da tutuklandı, sonra serbest bırakıldı…

Kıbrıs Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Nicholas Tsardellis, Kıbrıs’ın işgal bölgesi ile çalışan Rum avukatların “kara para aklamayı önleme yönergelerini ihlal edip etmediğini soruşturdukları”nı açıkladı.

Kudret Özersay bir kere ağzından kaçırdı “Yabancılara mal satarken Sivil İşler’e soruyoruz” diye… Şimdilerde “Yediemin sözleşmesi ile güvenlik soruşturmasını atlatıyorlar” diyerek düzeltmeye çalışıyor bunu. Yani askeri istihbaratın avukatların evrak oyunlarıyla kandırıldığını mı söylüyor Kudret Özersay?

Avukatlar sözleşme ile vatan satıyor, ama askeri istihbarat onları “önleyemiyor”!

Kıbrıs Cumhuriyeti’ne mi kaldı sözleşme ile vatan satan avukatları durdurmak?

(18 Ocak 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author