Aziz Şah – 1974 istilasından sonra Ankara-Londra arasındaki gizli “nüfus transferi anlaşması”yla İngiliz Üsleri üzerinden Türkiye’ye, oradan da Kıbrıs’ın kuzeyine nakledilen Kıbrıslılar Omorfo’ya getirildiklerinde narenciyeye kanları ısınmadı.
Mülteci olarak güneyden Omorfo’ya nakledilenler,
-Üzümü kurutun saklan, köfter, sucuk, palüze yapan, şarap olur, zivaniya olur… Portakaldan hiçbir şey olmaz, derdi.
Aziz dedem de Omorfo’ya nakledilenlerden biriydi. 1968’de Makarios normalleşme başlattığında gettodan çıkınca ilk iş bağ ekti. İlk ve son ürününü 1974’te aldı, savaştan hemen önce…
Dedemin kuru üzümünü 1974’te Rum askerler Kıbrıslıtürk esirlere dağıttı yemek olarak. 1974’te Leymosun’da esirken kuru üzüm yemişseniz, dedemin üzümüydü…
Bugün Omorfo’da narenciyenin dalında kalması basit bir “üreterek var olacağız” masalı değildir. Çünkü portakal üreterek var olamazsınız, ağacın toprağı korumasıyla var olabilirsiniz…
Mesele “üretim” değildir, toprağın üstündeki ağacın toprağa sahip çıkmasıdır. Yoksa “Türk tapulu” Gaziveran gibi bakmışsınız satılmadık yer kalmadı!
Narenciye dalında kalınca yerleşimciler şimdiden, “Bahçeleri kesip arsa yapacaksınız” demeye başladı bile…
Daha neyin inşaatını hayal ediyorsunuz? Hangi nüfusu dolduracaksınız içine, kimin kara parasını aklayacaksınız? O nüfus ne iş yapacak?
Narenciye üreticisi öyle kâr ettiği için yapmıyor bu işi, “inadına” yapıyor. İnatla bu işi yapan insanların toprakla aralarında bir bağ var. İTEM Yasası’nın elebaşları Özker Özgür ve Hakkı Atun bilmez… Toprak ile insan arasındaki bağ, toprak hırsızlığı yasası İTEM Yasası’nı yapanların anlayamayacağı bir bağdır. Çünkü toprağın tapusu üzerindeki ağaçtır.
İTEM Yasası toprakla bağınızı koparır. Bağınız kalmadığında, satarsınız “Türk koçanlı”, “Rum koçanlı”, “tahsis”, “eşdeğer”, “mücahit puanı”, “kırsal kesim arsası”, “şehit çocuğu arsası” fark etmez. Hepsi ganimettir size…
Bu 50 senede üç-beş defa dalında kaldı narenciye ya da ısgartadan satıldı. Denktaş KKTC’yi kurduktan sonra kaldı ilk dalda…
Türkiye AB ile Gümrük Birliği anlaşması imzaladığında kaldı… Denktaş Avrupa’ya giden ürünlere “KKTC mührü” vurunca da… Irak ve Suriye savaşlarında, ABD İran’a ambargo başlatınca çeşitli şoklar yaşandı. Uluslararası ilişkiler hiç beklemediğiniz yerde hayatınızı şekillendirir: İranlılar A sınıf Valencia yer, Ruslar ise King. Bu bilgi ne işinize yarar? Pazar daraldıkça ürün tekleşti. Çünkü Ruslar sadece King/Mandora yer. AB-ABD emperyalizmi ekeceğiniz fidanı bile belirler…
Bugün Türkiye’nin narenciyeye ambargo uygulaması tesadüf mü?
TC Devleti 1995’te AB ile Gümrük Birliği anlaşması imzaladığında da yaşandı bugün yaşananlar. İçinde bulunduğumuz dönemde ise Türkiye ile AB arasında “uzatmalı” Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesi için görüşmeler var.
AB’nin Rusya politikası yüzünden Leymosun’da King ağaçlarını kesip baştan aşıladı Rum çiftçiler! AB bürokrasisi hıyarın boyuyla uğraşmaz sadece, Rusların yediği meyveye de karışır…
2023 baharında Omorfo’da Avrupa Birliği’nden gelen yetkililerle karşılaştım. İki İrlandalı AB tarım uzmanı bahçeleri geziyorlardı. Sohbet ettim. Hastalıklara baktıklarını anladım, “Ürün mü alacaksınız ki hastalıklara bakarsınız?” dedim. Hastalık olmadığını ve bahçeleri beğendiklerini söylediler.
AB tarım uzmanlarının Kıbrıs’ın işgal bölgesini denetlemesi için bir nedene ihtiyacı yoktur: Burası Türkiye’nin işgali altındadır. AB açısından “üçüncü ülke”dir burası. Burada üretilen ürün her halükarda Türkiye’ye gider. Türkiye Gümrük Birliği içinde olduğu için üçüncü ülkelerden Türkiye’ye giden ürün “AB gümrük hududu”na girmiş sayılır. AB kendi pazarına girecek ürünü denetler, çünkü zirai hastalıklar denetlenmeyen ürünlerle yayılır. TC’nin Gümrük Birliği bizi bu kadar bağlar…
Toprağın tapusu ağaçtır. Siz ağaçları söküp gasp edilmiş topraklara beton dökünce toprak sizin olacak zannettiniz. Tecavüz ettiğiniz bir kadın nasıl sizin olmazsa, beton döktüğünüz toprak da sizin olmaz.
Aziz dedem hâlâ Mari’de bağındadır, annem bağda harnıba sırtını dayamış kitap okur, pancar motor da hâlâ kuyudan su çeker.
Siz toprak hırsızı olabilirsiniz ama ne İTEM Yasası ne Taşınmaz Mal Komisyonu toprağın hafızasını çalabilir…
(25 Ocak 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)