Ağır Ceza’lık işler

Aziz Şah – Kıbrıs’ın kuzeyi birinci, ikinci, üçüncü derece askeri bölgelerden oluşur. TC Büyükelçisi ve TC’li iki Generalden oluşan Üst Koordinasyon Kurulu tarafından yönetilmektedir.

Kutlu Adalı cinayeti mi araştırılacak?

Talimatını Kurul verir.

Aşı planlaması mı yapılacak?

Talimatını Kurul verir.

Ukrayna’da savaş mı çıktı?

Kıbrıs’a etkisi Kurul’da konuşulur.

Normal bir ülkede ‘savaşın etkisi’ parlamentoda konuşulur. Kıbrıs’ın kuzeyinde parlamentonun bir yetkisi olmadığı için ‘tüfek çatılacak çat, Kurul toplanacak topla’!

Hiçbir yetkisi olmayan KKTC meclisinin dalkavuğu ve askıdaki anayasanın papağanları ise şöyle der:

-Anayasamızda Üst Koordinasyon Kurulu yoktur!

İşte haber geçiyor ajans, açıklama yapıyor ‘KKTC Cumhurbaşkanlığı’: ‘‘Üst Koordinasyon Kurulu şu, şu, şu gündemle toplandı…’’

Özel Harp Dairesi/Kontrgerilla da Anayasa’da yazmaz, Üst Koordinasyon Kurulu da…

Muhakkak bunları yazan bir defter vardır, ancak sizin onu okumaya yetkiniz yoktur. Sömürge Rejimi’ni şeffaf toplum mu zannettiniz?

İlk ve son tahlilde Kıbrıs’ın kuzeyini Üst Koordinasyon Kurulu yönetmektedir.

Ne diyor Arif hoca, Arif Hasan Tahsin ‘‘Geçmişi bilmeden geleceğe bakmak’’ kitabında:

-‘‘20 Temmuz’un sabahında, Kıbrıs’a ordu ile birlikte bir de vali gönderilmedi mi? Neden gönderildi bu vali?

Vali meselesi açılmışken 1974 yazında, 20 Temmuz Harekatı’ndan önce, Ankara’da rahmetli Turan Güneş’in kendisini ziyaret eden iki Kıbrıslı Türke ‘orda benim valim var’ dediğinden Sn. Ecevit’in haberi yok mu?

Kıbrıs’taki Büyükelçisine ‘VALİ’ gözü ile bakan ve bunu açıkça söylemekten çekinmeyen Dışişleri Bakanı’nın, Kıbrıs’ın iç politikasına karışmadığını söylemenin anlamı olur mu?

Kıbrıs’ta Türkiye silahlı gücüyle bir toprak parçasını işgal etmiş ve Kıbrıslı Türklerin bir kısmı ile, Türkiye’den taşıdığı bir kısım Türk yurttaşını bu toprak parçası üzerine kondurmuştur.

Sonra dönüp, ‘Meclis, Hükümet, Cumhurbaşkanı, seçim meçim vesaire’ diyerek, bu olayı takdim etmiştir dünyaya. Gören de sanır ki işler bu biçimde yürür.

Oysa, ‘Koordinasyon Komitesi’ denen bir komite idare ediyor işleri. Cumhurbaşkanı, Başbakan, TC Elçisi ve kumandanların üyesi olduğu bu komite kararları alır, Cumhurbaşkanı ile Hükümet de güya kendisi karar almış gibi bu kararları uygular. Yasa gerekirse Meclis yoluyla gereği yapılır’’…

İşte Arif hoca bunları da dedi!

Hep ‘‘Arif hocanın dediğinden’’ diyerek ‘‘hassiktir’’ lafına takılı plak gibi kaldınız. Yazdığı binlerce yazının ve onca kitabın önüne koydunuz bir ‘‘hassiktir’’ sözünü…

Arif hoca da Üst Koordinasyon Kurulu diyor!

Yasa gerekirse Meclis yoluyla gereği yapılır, dedi Arif hoca.

Gazetecilerin Ağır Ceza’da yargılandığı iki dava var şu anda:

-Ankara’nın talimatıyla UBP tek başına hükümet olsun diye 50.000 vatandaş yapılacak denilen ses kaydını yayınladığı için Yenibakış gazetesi çalışanları “Özel Hayatın Gizliliğinin Korunması” yasasından 6 yıl hapislikle yargılanıyor. Gazetecilerin yargılanmasına neden olan bu yasa CTP’nin eseri!

-18 Ekim 2020’de Mustafa Akıncı’nın seçilmesinin engellenmesi için yapılan müdahale ile ilgili sosyal medyada yazdığı yazıdan dolayı Ali Kişmir de Ağır Ceza’da 10 yılla yargılanacak. Sosyal medyada yazılanların yargılanmasının önünü açan Bilişim Suçları Yasası da CTP’nin eseri. Yasayı imzalayıp yürürlüğe girmesini sağlayan da Mustafa Akıncı!

(1 Mart 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author