Feslikan ekerkan yar saksısına

Aziz Şah – 20 Temmuz günü ovadaydım…

İşgalin yıldönümünü işgalcinin kendi kendine kutladığı gün…

Canından bezmiş sarı, kuru, kahverengiye çalan ovada…

20 Temmuz’dan birkaç gün önce Baf dağlarındaydım. İnsan zeytin, harnıp, padem ağaçlarına baktığında yaşam sevinci görür mü; ben gördüm, Baf dağlarındaki ağaçlarda yaşam sevinci gördüm, erikte mutluluk, kekikte özgürlük, zeytinde barış…

Ne zaman karşıma ‘askeri bölge’ tabelası çıkmayan dağlarda dolaşsam, ahırda gezdirilmiş gül gibi hissederim… Sonra o dağların uçurumuna baktığımda, kuzey ile güney arasına açtıkları ‘iki bölgelilik’ çukuruna ayağım kayar düşerim.

Bir tarafta megafondan ‘‘İzmir’in dağlarında çiçekler açar’’ diye çığırılırken, diğer tarafta yarin saksısına feslikan ekilir…

20 Temmuz’dan birkaç gün önce Baf dağlarındaydım, 20 Temmuz’da kahverengiye çalan bir ovada…

Bu iki fotoğraf ‘iki bölgeliliğin’ resmidir… Bu resme bakarken İngiliz sömürge valisinin cümleleri yankılanır beynimde: ‘‘Enosis fikri eninde sonunda aşınacak, Kıbrıs ulusçuluğu yükselecek; Britanya olarak Kıbrıs’ta kalabilmemiz için Kıbrıs ulusçuluğunu ‘iki bölgelilik’le engellemeliyiz’’…

***

23 Ekim 1936 tarihinde İngiliz sömürge valisi Richmond Palmer Londra’ya gönderdiği raporda şöyle diyordu:

Bizim Kıbrıs’ta gelecekte de bir siyasal rahatlığımız olabilmesi için, adanın yönetimi BÖLGELER TEMELİ ÜZERİNDE sürdürülmelidir. Böylece Kıbrıs Ulusçuluğu (Milliyetçiliği) kavramı – ki Enosis aşınmış bir değer durumuna geldiğinde bu yeni kavramın yükselişi kaçınılmaz olacaktır- mümkün olduğunca uzak bir geleceğe itilip, karanlıkta bırakılabilecektir. Şimdi (Kıbrıs milliyetçiliği) neredeyse hiç yaşamıyor. Kıbrıslılar ya kendi bölgelerinin ‘ulusçuları’, ya da Rum veya Türklerdir…’’

Sömürge Valisi haklı çıktı. Henüz daha Enosis mücadelesi ortada yokken Enosis’in aşınacağını söylüyor, yerini sömürgeciliğe tehdit olacak Kıbrıs Ulusçuluğunun alacağını anlatıyor. Sömürge Valisi’ne bu raporu yazdıran, 1931 Ekim’inde Necati Özkan’ın Kavanin Meclisi’nde Rumlarla birlikte oy kullanıp vergi yasalarının reddedilmesi idi.

Bir Kıbrıslıtürk Rumlarla birlikte oy kullanınca, Sömürge Valisi sömürgecilik karşıtı Kıbrıs milliyetçiliğine uyandı. 1950’lerden itibaren önümüze gelen bütün planlar da Kıbrıslılık bilincini engelleyecek BÖLGELER TEMELİ ÜZERİNDE şekillendi. Yeter ki Türk ve Rum Kıbrıslılar birlikte oy kullanamasın!

İki bölgeliliğin resmileştiği 20 Temmuz günü kurak bir ovadayım, toprakta hayat belirtisi yok, Baf dağlarında gördüğüm yaşam sevinci yok ağaçlarda…

Ovada yabani harnıba sırtımı dayamış uzun uzun faili meşhurları ve kayıpları düşünüyorum. Bir faili meşhur yakınının gösterdiği kanlı fotoğrafı düşünüyorum; ‘Yakından bak’ dedi, ‘Yakından bakınca…’ dedi. Onun şokundayım hâlâ…

Yakından bakınca kandan başka bir şey görmüyorum.

***

Ovanın ortasında 48’inci senenin 20 Temmuz’unda iki şey dikkatimi çekti: Ahalinin savaş uçaklarına tepkisi ve eskiye oranla evlere bayrak asılmaması…

Verandada otururken savaş uçaklarının gürültüsünden insanların sinirlendiklerini gördüm. Neden 20 Temmuz’da evlere eskisi gibi bayrak asılmadığını sorduğumda,

-Milliyetçilik bitti, cevabını aldım.

Bayrak borsasıdır bu, TL ile beraber bayrak da değer kaybetti.

İngiliz’i korkutan Kıbrıs milliyetçiliğinin temsilcilerinden; ‘Kıbrıs Kıbrıslılarındır’ diyen Kutlu Adalı’nın öldürüldüğü günün yıldönümünde, 6 Temmuz 2022’de Ersin Tatar ‘Kıbrıs Kıbrıslıların değil’ diye buyurdu. Ahali Kıbrıs Kıbrıslılarındır diye kükredi…

Sonra Tatar, bu kez TMT’ci diye EOKA’cıların fotoğrafının olduğu videoyu 20 Temmuz’da işgali kutlamak için yayınladı. Erenköy mücahitleri için hazırlanan piyangoya da 20 Temmuz videosuna koydukları EOKA’cıları bastılar. Türk milliyetçiliği paspas oldu…

Biz bu kadar zarar veremedik Türk-Yunan milliyetçiliğine. TMT ile EOKA’yı karıştıracak kadar ‘aynı’ olduklarını kabul etti kökü dışarda kontrgerilla milliyetçileri. Paspas ettiler kendi milliyetçiliklerini…

İngiliz valisi haklı: Enosis aşındı, Türk ve Yunan milliyetçiliği kullanışlı ahmaklığın dozunu kaçırdı. Geriye Kıbrıslılık kaldı… Yurdunuzu işgalcilere karşı savunmaya cesaretiniz varsa!

(26 Temmuz 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author