Aziz Şah – TC Kıbrıs İşleri Koordinatörü (Sömürge Bakanı) Fuat Oktay’ın bile aklına gelmedi, ‘‘Külliye’ye karşı çıkanlar, eylem yapanlar Rumların değirmenine su taşır’’ demek…
Fuat Oktay bu şekilde konuşsa şaşırmazdınız değil mi?
Oktay’ın söylemeyi akıl edemediğini, Özdil Nami söyledi. Cumartesi günkü eylem için (10 Kasım’da Genç TV’de Nazar Erişkin’in programında) şöyle dedi:
-‘‘Diyelim ki kitlesel bir katılım oldu ama Oktay’ın ağzından da bu laflar çıkmış oldu. Dünyaya verdiğimiz mesaj nedir? Kim kazançlı çıktı? Bu bence en çok Rumların işine yarayacak’’…
‘‘Külliyeye karşı çıkanlar karşısında TC Devleti’ni bulur’’ dedi Oktay. Kıbrıslı Türklerin ise bu dayatmaya karşı çıkması ‘‘Rumların işine yarar’’ dedi Nami.
Toplumumuzun 48 senedir kendisini kansız soykırımla yok eden Türkiye’ye karşı çıkması ‘‘Rumların işine yarar’’mış, liberal federalist Nami’ye göre…
Kıbrıslı Türk toplumunu kurumsal olarak temsil eden sendikaların, Barolar Birliği’nin, Tabipler Birliği’nin, Mimar ve Mühendis Odaları Birliği ile bazı siyasi partilerin desteklediği bir eylem için ‘‘Bu bence en çok Rumların işine yarayacak’’ dedi Nami…
Bakın bunu bir faşist söylemedi, liberal federalist söyledi!
Ki bu liberal federalist Mustafa Akıncı’nın müzakerecisiydi, CTP’den ‘milletvekili’ ve ‘bakan’ oldu.
***
Eylül’ün son haftasıydı, bizim Oz Karahan’la arabölgede kahve içiyoruz, yan masada BM askerleri Kıbrıs’taki tatillerinin keyfini çıkarıyorlar, kadın erkek askerler flörtleşiyor, arzular şelale…
Biz otururken Özdil Nami geçti. Sabah yürüyüşünü güneyde yapmış kuzeye dönüyor…
Bundan birkaç gün önce bir laf etmişti Nami, 23 Eylül’de twitter’da: ‘‘Kıbrıs’ta ‘çözüm’ için adadaki 2 tarafın da onayı gerekir. Dolayısıyla Rum halkına ‘Federasyona Hayır derseniz 2 Devletli çözüm olacak’ diyen bir referandum talep etmeden yapılan ‘KKTC’yi tanıyın’ çağrılarının tek sonucu izolasyonların kırılmasının daha da zorlaşması olacaktır’’…
Ankara Rumlara diyecekmiş ki: Ya bizim istediğimiz gibi savaş suçu yerleşimci nüfusu taşıyarak Rum mallarına çöktüğümüz ve Rum mültecilerin evlerine dönmesini kabul etmediğimiz iki bölgeli ırkçı-apartheidçı ‘‘federasyon’’u kabul edersiniz, ya da siz buna hayır derseniz, iki devletli çözüm olur!
Siyonist dostlarından çok şey öğrenmiş Bay Nami… Senelerce ABD Filistin’e bunu dayattı: Ya apartheid ya da iki devletli çözüm!
Apartheidçı federasyon ile iki devletli çözüm arasında hiçbir fark yoktur. İkisinde de işgalci kalır, evinden kovulan da evine geri dönemez. Kıbrıslı Türkler güneydeki, Rumlar kuzeydeki mallarından feragat eder, TC’nin taşıdığı nüfus ve onlara dağıttığı ganimet mallar da uluslararası hukukla meşrulaştırılır. Federalist Nami’nin Ankara’ya verdiği akıl bu!
Rum Liderliğinin Özdil Nami gibi federalistlerin tehdidini kabul etmesi için aklını kaçırması lazım. Statüko devam ettiğinde bile daha az zarardadırlar…
Oturduk Oz’la arabölgede kahve içiyoruz… Özdil Nami de özgür bölgeden işgal bölgesine yürüyerek geçiyor.
Rumları korkutarak bir şey elde edeceğini zannediyor Nami gibiler ama huzur bulmak için sabah yürüyüşünü bile güneyde yapıyor…
Neden?
Kuzeyde yürüyecek yol-kaldırım yok, bok götürüyor ortalığı ve hiç tanımadıkları bir nüfus var sokakta… Bu yüzden Rumların bir Avrupa şehrine çevirdiği güney Lefkoşa’ya geçiyorlar yürüyüş yapmak için…
Mallarını gasp ettikleri ve korku siyasetiyle gasp ettikleri malları uluslararası hukukla yasallaştırmaya çalıştıkları Rumların yönettiği özgür bölgede huzur arıyor apartheidçı federalistler!
Lefkoşa surlarının altını bir güzel düzenlemişler, Salamis Antik Tiyatrosu’nu örnek alarak sahne kurmuşlar, hayran oldum.
-‘Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu’, diye bağırasım geldi…
Özdil Nami Rumları korkutmaya çalışıyor ‘‘çözüm’’ için, Kıbrıslı Türklerin Ankara’nın dayatmalarına karşı çıkması içinse ‘‘Bu bence en çok Rumların işine yarayacak’’ diyor. Nami’nin bu iki tavrı ‘şovenizm’in sözlükteki tanımıdır…
İşte liberal federalistlerin şovenizmi!
(13 Kasım 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)
