Aziz Şah – Bir “demokrasi şöleni” daha tamamlandı.
Mehmet Harmancı parti kuracak mıydı, kurmayacak mıydı dedikodularıyla oyalanın biraz daha…
“Demokrasi şöleni”nde kurbağalar kaynayan suda keyif yaptılar…
BRT ekranında komünistler ile faşistler gardaş gardaş tartışarak dünyaya “demokrasi şenliği”ni gösterip Kıbrıs’ın kuzeyinde işgal olmadığını ispat ettiler…
İlkokul çocuklarının “barış eğitimi” Imagine projesi iptal edildi. Kıbrıs Kadın Sağlığı Araştırma Derneği’nin “İlk adet bilgi paketim” kitapçığı işgal rejimi tarafından “müstehcen” bulunarak çöpe atıldı. TC’li yerleşimci nüfus Mağusa’nın ortasında yeni yıl kutlamalarına cihat ilan etti…
Cihatçılar bile gölge düşüremedi “demokrasi şöleni”nin ruhuna…
Zahra Sokağın Ermenileri kovulmuş olsa da ışıkları güzel yanıyor.
Ne demiş George Orwell?
-Gazetecilik egemenlerin yazılmasını istemediklerini yazmaktır, gerisi halkla ilişkilerdir.
İşte, “demokrasi şenliği” de işgalcinin rehin tuttuğu halkla “ilişkileri”dir!
Küçük küçük sürprizler yapıyor size işgalci, birkaç gün sayıklıyorsunuz ve unutuyorsunuz. İşgalci ise ajandasında bir sayfayı daha çeviriyor…
Kaynar sudaki kurbağa gibisiniz, eklem yerleriniz çözülmüş. Yürüyemiyorsunuz, sıçrayamıyorsunuz, sürünüyorsunuz…
C. Türk Partisi Genel Sekreteri Asım Akansoy’un dediği gibi:
-“Seçim kapıdadır. Sürüklene sürüklene KKTC seçime gitmek zorundadır. Bu bir realitedir…”
Evet, sürüngenler sürüklenir, kaynar suyun içinde eklemleri çözülmüş kurbağalar sürüklenir, sürüne sürüne seçime gideceğiz, Kıbrıs’ın işgal bölgesinde seçim engellenemez!
Seçime gideceğiz, “demokrasi şenliği” yapacağız, yerleşimci faşistler ile yerli ve milli komünistlerimiz demokratik bir çerçevede BRT ekranlarında tartışacaklar…
-Bayrak, mayrak, rak!
Kıbrıs’ın işgal bölgesinde bunlar olurken, özgür bölgede 144 milyon Euroluk bilim, uzay, tarih ve arkeoloji müzeleri projelendirildi.
Kıbrıs’ın işgal bölgesinde cihatçılar Namık Kemal Meydanı’na bayrak dikerken, Kıbrıs’ın özgür bölgesinde faşist Grivas meclis kararıyla “vatandan gelen herhangi bir onura layık olmayan biri” ilan edildi ve cinsellik eğitimi müfredata girdi…
TL’nin değersizleşmesiyle 2 senedir Kıbrıs’ın işgal bölgesinde ilaç kıtlığı yaşıyoruz. Aradığım bir ilacı Kıbrıs Cumhuriyeti’nden aldım. İlacın üzerinde “Made in Cyprus” yazıyor. 85 milyonluk Türkiye’de olmayan ilaç, 800 bin nüfuslu Kıbrıs Cumhuriyeti’nde üretiliyor.
1974’ten önce 80 bin kişi için inşa edilmiş Nalbantoğlu Hastanesi 10 senede 2 sel 1 yangın atlattı, senelerdir çivi çakılmadan 1 milyonu aşkın nüfusa hizmet ediyor!
O sırada kürsüye gelen Anastasidis yeni sağlık projelerini ilan etti:
Makarios Çocuk Hastanesi’nin tüm çocuk hastalıkları ile mücadele edebilmesi için 23 milyon Euro… Yeni bir akıl hastanesi için 6.8 milyon Euro… 6 milyon Euro ile tüm kamu hastanelerindeki diyaliz üniteleri yeniden yapılandırılacak… Leymosun ve Baf genel hastanelerine de 4.7 milyon Euro… Bilgi ve iletişim teknolojileri için 11.4 milyon Euro… Özel hastanelere 9.5 milyon Euro ile yüksek teknoloji ve dijital ekipman alınacak ve hastaların fiziksel kayıtları dijitalleştirilecek…
Kıbrıs’ın işgal bölgesinde 1980’lerden kalma teknoloji ile çalışır kan hastalıkları bölümü. Kıbrıs’ın özgür bölgesinde kan merkezinin modernleştirilmesi için de 4.3 milyon Euro ayrıldı. Uluslararası kılavuzlara, standartlara ve klinik protokollere uyum için ulusal bir klinik dokümantasyon merkezi kurmak amacıyla da 3 milyon Euro… Ve “sınır ötesi sağlık hizmetleri” için 1.9 Milyon Euro.
2021’de Anastasidis Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönüş çağrısı yapmıştı:
-‘‘1960 Anayasası hükümlerine göre Kıbrıslı Türklerin gerek yürütme ve yasama gücüne, gerekse diğer Hizmetlere geri gelmeleri ile anayasal nizamın tesis edilmesinde ve buna eşzamanlı olarak BM kararları temelinde ve bu kararlara göre her toplumun idaresinin sorumluluğunda olacak bölgelerin belirlenmesi için görüşmelerin başlamasında ısrar ediyor ve bu yüzden bunu kabul etmeye tam olarak hazırız’’…
Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis’in gerçekleştirdiği Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönüş çağrısını nasıl boşverdiyseniz, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin sağlık projelerini de boşverin…
Kıbrıs’ın işgal bölgesinde hastane yoksa, morg var.
(8 Ocak 2023 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)