Aziz Şah – Kıbrıslı Türk cemaatinin evlatlarından öyle acayip fikirler duyuyorum ki Kıbrıs Cumhuriyeti ile ilgili.
“Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönelim” sözümüzü çoğunluk hiç anlamadı…
Bazıları zannediyor ki zaman makinesine binip 1960 senesine döneceğiz!
Bazıları da zannediyor ki Kıbrıs’ın işgal bölgesinde Rumların gasp edilmiş toprakları üzerinde TC’nin kukla rejimi KKTC olduğu gibi duracak, biz de güneydeki parlamentoya gidip oturacağız. Hem kuzeyde KKTC meclisinde hem de güneyde Temsilciler Meclisi, Cemaat Meclisi ile Bakanlar Kurulu’nda ve Cumhurbaşkanlığı Muavinliği’nde bize ait koltuklara kurulacağız. Maaşlarımızı da Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlarının ödediği vergilerden alacağız…
Bazıları ise Kıbrıs Cumhuriyeti ortaklığına dönmeyelim, sadece “haklarımız”ı versinler bize diyor. Rumların kuzeyde gasp edilen mallarını geri mi vereceğiz, enayi miyiz biz? Rumdur enayi! Evini ve toprağını gasp ettim, üstüne da bana güneydeki “haklarım”ı versin… Nedir bu haklar? Pasaport, daha fazla AB fonu, Yeşil Hat tüzüğünün genişletilmesi, kuruş vergi ödemeden devletin hastane ve okullarından ücretsiz yararlanma, güneyde kalan malları da isterim ama ben kuzeydeki ganimet malları geri vermem…
Yenilsin içilsin üstüne da ekmek gadayıfı gelsin!
Bazıları da %30 ortaklık işinin ucunu fena kaçırdı. Ersin Tatar “Güneydeki elektrik santrallerinin %30’u Kıbrıslı Türklere ait”tir dedi mesela…
Bundan sonraki aşama, “Ey Nikos Hristodulidis, yattığın yatağın %30’u bize aittir, az kay da biz da yatalım” noktasıdır.
1960’ta ticarette ancak %1 paya sahipken, bütçeye %4-5 katkı yaparken, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ilanı ile %18’lik nüfusla devlet kadrolarının %30’una hakim ve Cumhurbaşkanı Muavini’nin “veto” hakkı ile siyasi eşitliğe sahip olduk. %30’luk “hisse”yi şablon olarak her yere uygulayamazsınız…
Kaldı ki siz %30 derseniz, Kıbrıs Cumhuriyeti de size Kıbrıslı Türk nüfusunu sorar: %18’den geriye kaç kaldı?
Ne tesadüf ki bu satırları yazarken Kudret Özersay ekranda bar-bar bağırıyor! Bay Özersay, Denktaş okulundan mezun olmakla övünür. Kıbrıs sorununun çözümü ona göre “iki devletli”dir. Özersay diyor ki: “Kıbrıslılarla evli TC vatandaşlarına Kıbrıs Cumhuriyeti’nin vatandaşlık vermemesi ulusal ve uluslararası hukuka aykırıdır”…
Reşat Akar’ın verdiği gofla heyecanlanıyor. Akar, “bu konu sizi iktidara taşır” diye kandırıyor Özersay’ı…
Kudret Özersay “hükümet meşru değil” diye KKTC milletvekilliğinden istifa etti ve kendi partisinin diğer iki vekilini bile ikna edemedi vekillikten istifa etmeye. Siyaset yapacak alan arıyor. O alan da Kıbrıs Cumhuriyeti’ne saldırmak…
Kudret Özersay federasyona da karşıdır, Kıbrıs Cumhuriyeti ortaklığını da kabul etmez, çünkü ülkesi olarak KKTC’yi görür. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin TC Devleti tarafından işgal edilmiş bölgesinde kurulan KKTC’ye “ülkem” ve “devletim” der.
Bay Özersay, Tahsin Ertuğruloğlu ile Ersin Tatar’a kızıyor: “Bu ÜLKEnin dışişleri bakanı ve cumhurbaşkanı iseniz bu insanların vatandaşlık hakkını savunacaksınız”…
“KKTC ülkesi”nin dışişleri bakanı ve cumhurbaşkanı, Kıbrıs Cumhuriyeti ülkesinin vatandaşlık işlerine karışamaz!
Karar ver Özersay: Senin ülken neresi?
Kıbrıs’ın işgal bölgesi öyle bir yerdir ki nereye “ÜLKE” dediğinizi şaşırırsanız maskara olursunuz. Özersay hem KKTC’ye “ülke” diyor, hem de Kıbrıs Cumhuriyeti’nden “KKTC ülkesi”nde yaşayan Türkiyelilere vatandaşlık vermesini istiyor.
Özersay Kıbrıs Cumhuriyeti’ne Rum Yönetimi diyor. Ama KKTC vatandaşlarına “Rum kimliği” istiyor!
Kıbrıs Cumhuriyeti’ni ülke olarak kabul etmiyorsanız neden Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı istiyorsunuz? Ülkem demediğiniz yerin vatandaşlığını neden istiyorsunuz?
Pasaport/kimlik bir seyahat belgesi değildir. Bir yurda aidiyettir!
“KKTC” Kıbrıs Cumhuriyeti’nin toprakları üzerinde işgal ordusu tarafından kurulmuş paravan bir rejimdir. İşinize geldiğinde hatırladığınız uluslararası hukuka göre “Türkiye’nin alt yönetimi”…
Özersay Kıbrıs Cumhuriyeti’ne diyor ki: “Türkiye tarafından işgal edilmiş topraklarında yaşayan TC vatandaşlarına Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı ver”…
E, o zaman sen de KKTC’yi feshet ki hakkı olan Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı olsun!
“Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönüş”ün birinci şartı TC işgalinin sona erip KKTC’nin feshedilmesidir.
(14 Nisan 2023 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)