Emin Dırvana’nın dediği gibi: “KIBRIS CUMHURİYETİ’Nİ YIKMAYA KALKANIN VAY HALİNE”

Aziz Şah – Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Kıbrıs’a atadığı ilk ve son Büyükelçi Emin Dırvana’nın lanetidir başımıza gelenler.

Ne demişti Denktaş’a?

-Kıbrıs Cumhuriyeti kurucu anlaşmalarında Türkiye’nin imzası vardır. Bunları yok etmek kimsenin haddi değildir. Bu anlaşmalar yaşayacaktır. Bunlara karşı gelenlerin vay haline”…

Kıbrıs Cumhuriyeti kurucu anlaşmaları yaşıyor, Kıbrıslı Türk cemaati de Denktaş’ın kazdığı mezarda bekliyor.

Emin Dırvana Kıbrıs’a geldiğinde Denktaş ona:

-Büyükelçi olarak geldiğiniz Kıbrıs’tan vali olarak ayrılmanızı temenni ediyoruz, demişti…

Dırvana da çok öfkelenmişti bu duruma.

Denktaş’ın ağzından aktarıyorum Dırvana’nın cevabını: “Türkiye Cumhuriyeti hükümeti anlaşmaları imzalamış, Cumhuriyet kurulmuştu. Bu Cumhuriyet’in sonsuza kadar yaşaması ve gelişmesi için çalışılacaktı. Sefir olarak geldiği bu yerden sefir olarak dönecekti. Sapık düşüncelere düşmememiz gerekirdi”…

Dırvana “sapıklık” diyordu Kıbrıs Cumhuriyeti’ni yıkma fikrine. Kıbrıs Cumhuriyeti’ni yıkmaya yemin etmiş Denktaş ile kavgası böylece başladı.

Şimdi Metin Feyzioğlu’ndan mı şikayetçisiniz?

Feyzioğlu tam da Denktaş’ın istediği Sömürge Valisi’dir…

Ancak Feyzioğlu bile vazgeçmedi Dırvana’nın savunduğu Kıbrıs Cumhuriyeti kurucu anlaşmalarından. Çünkü Türkiye’nin Kıbrıs’taki “söz hakkı” Dırvana’nın savunduğu anlaşmalardan kaynaklıdır. En şahin Türk diplomat bile bu gerçeği kabul eder.

Ankara’nın Kıbrıs’taki “söz hakkı”nın zemini Kıbrıs Cumhuriyeti’dir. Lozan Antlaşması ile Kıbrıs’tan vazgeçen Türkiye’nin 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti anlaşmalarına koyduğu imza dışında başka bir söz hakkı yoktur.

Bu sebepten Kıbrıs sorununun tek çözümünün “Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönüş” olduğunu yazar dururuz.

Çözüm için ilk adım Kıbrıs’a atanacak olan TC Büyükelçisi’nin barikatı geçerek Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis’e “güven mektubu”nu sunmasıdır.

***

Kemal Kılıçdaroğlu, Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu ile birlikte büyükelçilere iftar verdi.

Türkiyeli bazı gazetecilerin dikkat çektiği bir husus var: KKTC Büyükelçisi de davet edilmiş ancak katılmamış Bay Kemal’in iftarına…

Kıbrıslıyı tanımıyor Bay Kemal. Rengini belli etmez, “tehlike” geçene kadar!

UBP’liler bile “teke tek” konuştuğunuzda oturmuş Godot’yu bekler gibi Erdoğan’ın gitmesini bekliyor.

CTP’liler ise anketlere güvenip Sömürge Valimiz Metin Feyzioğlu’na dayılanmaya başladılar. Neymiş?

-Metin Bey köy köy gezip AKP propagandası yapıyormuş!

Metin Bey işini yapıyor, tam bir Sömürge Valisi gibi hareket ediyor.

49 senedir hiçbir Sömürge Valisi’ne “horozlanmayan” CTP, Bay Kemal’den cesaret alıp Metin Bey’e ötmeye başladı… 

Bugüne kadar ne komutanlar ne valiler aşağıladı sizi. “Türklüğünü ispat et lan” dediler Ferdi Sabit Soyer’e…

Hepsini geçtim, 13 Haziran 2022’de TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu “CTP’de terörist vekiller var” dedi…

Bir CTP’li de çıkıp Çavuşoğlu’na vermesi gereken cevabı veremedi!

Sömürge Valisi Feyzioğlu ülkemizdeki işgalin başıdır. Bir gün Türkiye Cumhuriyeti Devleti Emin Dırvana gibi bir Büyükelçi atarsa Kıbrıs Cumhuriyeti’ne, “Hoş geldiniz Sayın Büyükelçim” diye yazı yazacağım. Ancak o güne kadar bütün “elçiler” Sömürge Valisi’dir.

Feyzioğlu’na karşı çıkacaksanız işgal valisi olduğu için karşı çıkın. Bay Kemal anketlerde önde gidiyor diye çok horozlanmayın, sonra gene 29 Ekim resepsiyonuna davet etmezler sizi…

“Bay Kemal etkisi” yalnızca CTP’de yok, UBP’liler de oturmuş Godot’yu bekler gibi Erdoğan’ın gitmesini bekliyor. AKP’nin düdüklü tenceresinde pişmemiş etler var sırasını bekleyen…

***

Biz konumuza dönelim!

Kulağı delik Türkiyeli gazetecilerin demesine göre, “Ankara KKTC Büyükelçisi” Bay Kemal’in iftarına katılmamış…

Benim kafamı kurcalayan AB Büyükelçilerinin olduğu yere KKTC’yi gerçekten davet edip etmedikleridir. Bay Kemal, “AB üyeliği temel hedefimiz” diyor madem, KKTC’den kurtulması lazım…

Gazetecilerin gözlemlerini doğru kabul ediyorum, KKTC davet edilmiş ve gitmemiş olsun.

Kıbrıs Cumhuriyeti topraklarındaki TC işgali “KKTC gecekondusu” arkasına gizlendiği sürece AB Büyükelçilerine iftar verirsiniz sadece…

Yalnızca Kıbrıslı Türk toplumunu değil, Türkiye Cumhuriyeti’ni de uyarır Emin Dırvana “Kıbrıs Cumhuriyeti’ni yıkmaya kalkanın vay haline” diyerek…

(22 Nisan 2023 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author