Aziz Şah – Ne zannediyordunuz, 49 sene Türk işgalinin işbirlikçiliğini yapmanın elbet bir bedeli olacaktı…
Bütün dünya basını ve emperyalist devletlerin yöneticileri “İşgalci Kıbrıslı Türkler”i kınadı!
BM Güvenlik Konseyi TC işgal ordusuna bağlı güçlerin BM Barış Gücü’ne saldırısını “Kıbrıslı Türkler” diyerek kınadı. Kınamada tek kelime “Türkiye”, “Türk işgali” ve “Türkiyeli yerleşimciler” yok…
BM Barış Gücü’nün saldırıya uğradığı bölgenin “belediye başkanı” bile Türkiyeli yerleşimci.
BM araçlarını sürükleyen dozeri Kıbrıslı mı sürüyordu?
Kıbrıslılar dozer sürmez, şiro sürer…
Birleşmiş Milletler bir kere daha Kıbrıs’ta işgalci Türk Devleti’nin arkasını temizledi!
BM Barış Gücü’ne saldırı bir dönüm noktasıdır: Bu saatten sonra siz “İşgalci Kıbrıslı Türkler”siniz!
Kıbrıs Cumhuriyeti’ni terk edip Kıbrıslı Rumlara bıraktınız. BM Genel Sekreteri arka arkaya raporlar yayınladı, “Kıbrıslı Türkler siyasi amaçları doğrultusunda kendi kendilerini izole ediyor” diye…
Siyasi amacınız neydi? Kıbrıs’ı bölüp Türkiye’ye bağlamak! Ama hangi eski TMT’ci ile konuşsanız, “Biz bugünler için mi mücadele ettik” der… Ne için mücadele ettiklerini bile bilmezler! Özel Harp Dairesi mi kandırdı sizi?
Kıbrıs’taki Türk işgali ve yerleşimci sömürgeciliği gerçeğini sulandırmak için her yolu denediniz.
Solcuları kullandınız! Türkiye işgalci değil “ABD’nin taşeronudur” dediniz. Kıbrıs’ta tek bir işgalci yok, “işgalciler var” dediniz. İngiliz’in Yunanistan’ın ve Kıbrıslı Rumların işgalci olduğunu söylediniz.
İngiliz egemen üslerine “işgal altında” dediniz. Türkiye’ye işgalci dememek için…
Biz İngiliz üslerini Kıbrıs’ta istemiyoruz. Ama İngilizler işgalci değildir. Britanya, Kıbrıs Cumhuriyeti kurucu anlaşmalarıyla kendi varlığını yasallaştırdı. İngiliz üslerinin Kıbrıs’tan çıkarılması bambaşka bir ajandadır. Önce üniter Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yasadışı Türk işgalinden kurtulması gerekir, sonra Kıbrıs Cumhuriyeti meclisinde çıkıp “İngiliz’i da kovmanın vakti geldi” derik… Ama İngiliz’in varlığı yasaldır!
Bu adada varlığı tek yasadışı olan Türk ordusu ve Türkiyeli yerleşimcilerdir.
Türkiye 1960 anlaşmalarına göre 650 askerini ve TC Büyükelçisini bırakıp Kıbrıs’tan çekilsin. O zaman Türkiye’nin konumu da İngiliz gibi yasallaşır!
40-50 bin asker ve yarım milyondan fazla yasadışı yerleşimci ile Türkiye Kıbrıs’taki tek işgalcidir!
Ne diyordunuz Türkiye’ye işgalci dememek için?
-“Kıbrıslı Rumlar da Kıbrıs Cumhuriyeti’ni işgal etti”…
1964 yılında Dr. Küçük ve Denktaş liderliği Kıbrıs Cumhuriyeti’ni terk etti, Türkiye ise 4 Mart 1964’te BM’nin 186 No’lu kararına oy vererek Kıbrıslı Türklerin terk ettiği Kıbrıs Cumhuriyeti’ni Kıbrıs üzerindeki tek devlet olarak tanıdı!
Türkiye Cumhuriyeti devleti, 4 Mart 1964 tarihinde 186 sayılı BM kararına oy vererek Rumları Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tek resmi hükümeti olarak tanımakla da kalmadı…
24 Şubat 1995’te Türkiye Cumhuriyeti Devleti Gümrük Birliği’ne girmek için Tansu Çiller’in imzaladığı anlaşma ile “Garanti ve Güvenlik Anlaşması”ndaki şu maddeyi ortadan kaldırdı:
“Türkiye ve Yunanistan’ın birlikte üye olmadıkları hiçbir uluslararası organizasyona Kıbrıs Cumhuriyeti tek başına giremez”…
Bu madde Türkiye’nin imzaladığı Gümrük Birliği anlaşması ile ortadan kalktı ve Rumların yönetimindeki Kıbrıs Cumhuriyeti tek başına Avrupa Birliği’ne girdi.
Ne dediniz? “Avrupa Birliği haksızlık yaptı Rumları tek başlarına AB’ye alarak”…
Rumların terk başına AB’ye girmesinin önünü açan Türkiye’nin Gümrük Birliği anlaşmasıdır.
Türkiye Kıbrıs’ın %37’sini işgal etti. 49 senedir her gün sistematik olarak savaş suçları işleyerek işgal ettiği toprakları yağmaladı. Siz işgalciye işgalci dememek için her türlü şarlatanlığı yaptınız…
Sonunda ne oldu?
Türkiye’nin işgal güçleri tampon bölgede BM Barış Gücü’ne saldırdı. BM Güvenlik Konseyi sadece “Kıbrıslı Türkleri” kınadı, bütün dünya ise “İşgalci Kıbrıslı Türkler”e lanet okudu…
(23 Ağustos 2023 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)
