Kıbrıs Cumhuriyeti mahkemeleri işgal bölgesinde de yetkilidir

Aziz Şah – 20/02/2024

Kıbrıs’ın işgalinin 49’uncu yıldönümünde 20 Temmuz 2023’te “Kıbrıs’ın özgürlüğü için Pan-Kıbrıslı Seferberliği Deklarasyonu”nu yayınladığımız grupla birlikte, bir anma düzenledik Lefkoşa Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Aralık ayında…

Güney Afrika’daki ırkçı rejime karşı mücadele eden ve apartheidın yıkılmasından sonra anayasanın yazılmasında önemli rol oynayan insan hakları savaşçısı George Bizos’u andık.

Kıbrıslı hukuk profesörleri, avukatlar, Hukuk Fakültesi Dekanı, Bizos’un oğlu, Bizos hakkında belgesel çeken Güney Afrikalı Yahudi yönetmen sırayla konuştular.

İzlediğimiz belgeselde Bizos’u anlatan avukatlardan biri Güney Afrika’nın İsrail’e karşı açtığı soykırım davasında Uluslararası Adalet Divanı’nda Filistin’i savunuyordu…

İsrail’i yargılayan Güney Afrikalı avukatların “babası” George Bizos’u andık Lefkoşa’nın özgür bölgesinde.

O akşam her bir hukuk profesörü ve avukat senelerdir bu gazetede yazdıklarımızı “hukukçu” olarak anlatıyorlardı. Toplantının sonunda, Kıbrıslılar Birliği Başkanı kardeşim Oz Karahan’a dönüp şöyle dedim:

-“Biz bu memlekette azınlık değiliz, sadece birbirimizden haberimiz yok”…

Girne Barosu’nun bizim akranımız olan genç başkanı konuşurken kendi kurduğum cümleleri duyuyordum…

Kıbrıslı Türk avukatlar binlerce dönüm Rum malını satmak için yediemin sözleşmeleri yaparken, Kıbrıslı Rum avukatlar temel insan haklarını anlatıyordu…

***

Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı, Akan Kürşat’ın Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nde Rum malları ile ilgili 20 suçlamayla yargılanması konusunda basın açıklaması yaptı.

Temel insan ve mültecilerin eve dönüş haklarını yok sayarak, “KKTC yasalarına göre Rum malı yağmalamak kanunlara uygundur” derseniz tartışacak bir şey yoktur.

KKTC tanınsın diye Sarayönü’nde elinizde bayrakla miting yapmanız gerekir sadece…

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni, Kıbrıs hakkındaki Avrupa İnsan Hakları Komisyonu ihlal raporlarını ve AİHM kararlarını İTEM Yasası ve Taşınmaz Mal Komisyonu ile çöpe atamazsınız.

Yıldırdınız diyelim 200.000 Kıbrıslı Rum mülteciyi ve evlatlarını. Feragat ettiler bütün haklarından…

Yediemin sözleşmeleriyle Kıbrıslı Türk avukatların mültecilere ait binlerce dönüm araziyi satarak yarattıkları çirkef yatağı ortadadır.

KKTC hukukunda “yasal” olabilir yaptıklarınız…

Ne insan vicdanında, ne uluslararası hukukta, ne de insan hakları sözleşmelerinde meşru değildir!

“KKTC hukukuna göre yasal” dediğiniz yağma ve hırsızlığın hesabını emperyalizmin ipini tuttuğu uluslararası mahkemelerde soramayabiliriz, ne mutlu size! Ancak eminim ki toprak ana eninde sonunda bu tecavüzün hesabını soracak…

Yüzlerce yıllık zeytinlerin yerine gecekondu gezegeni inşa etmenin hesabını toprak ana eninde sonunda sorar…   

***

Kıbrıslı Rum mültecilere ait arazilerin üzerine yapılan inşaatlarla ilgili yargılanan Akan Kürşat için  “Suç nitelikli bir fiilin bulunmadığı bariz şekilde görülebilmektedir” diyen Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Esendağlı şöyle diyor:

-“Kuzey Kıbrıs’ta Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yargısal yetkisi fiilen bulunmamaktadır”…

Bu cümle yanlıştır.

1974’te silah zoruyla topraklarından sürülen 200.000 Kıbrıslı mülteciden biri olan Meletis Apostolides’e ait olan arazinin üzerine inşaat yapan Linda-David Orams çifti hakkında Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın 28 Nisan 2009’da aldığı kararla Kıbrıs Cumhuriyeti yargısı Kıbrıs’ın kuzeyinde yetkili kabul edildi.

Brüksel I Tüzüğü uyarınca medeni ve ticari hukuka ilişkin kararlar üye devletler tarafından tanınır ve uygulanır. Kıbrıs Cumhuriyeti mahkemeleri kendi yasalarına göre işgal bölgesindeki ticari ve medeni konularda karar alabilir ve aldığı kararları da AB ülkelerinde icra ettirebilir.

ABAD, Kıbrıs’ın işgal bölgesinde AB hukukunun askıya alınmış olmasının Kıbrıs Cumhuriyeti mahkemeleri tarafından işgal bölgesinde Brüksel I Tüzüğü’nün uygulanmasına engel teşkil etmediğini ifade eder.

Bu konuda KKTC Yüksek Mahkeme eski Başkanı Taner Erginel yazdığı kitapta şöyle demiştir:

-“ABAD kararı Rum tanklarını Girne’ye getirememiştir ama kuzeyde Rum yasalarının uygulanmasını öngörmüştür”…

Kıbrıs Cumhuriyeti liderliğinin 2009’dan beridir ABAD’ın verdiği yargılama ve mahkeme kararlarını tüm AB ülkelerinde icra etme hakkını neden kullanmadığı ayrı bir konudur.

Şimdi Sarayönü’nde KKTC bayrağı sallayabilirsiniz…

(20 Şubat 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author