Oz Karahan: Türkçe konuşan Kıbrıslılar 50 senedir otosansür ile yaşıyorlar

Çevreciler Hareketi (Kıbrıs Yeşiller Partisi)’nin Avrupa Parlamentosu milletvekili adayı ve Kıbrıslılar Birliği Başkanı Oz Karahan Sigma TV’de Hristos Mihalaros’un konuğu oldu.

Gazeteci Mihalaros’un sorularını yanıtlayan Kıbrıslılar Birliği Başkanı Oz Karahan, 2019’da Yasemin Hareketi’nden AP adaylığı sorulması üzerine, öncelikle “Biz vatansever cephelerle ortak mücadeleyi benimsemiş bir grubuz. Bu seçimlerde de Çevreciler Hareketi (Kıbrıs Yeşiller Partisi) ile birlikte mücadelemizi veriyoruz” dedi.

“TÜRKÇE KONUŞAN KIBRISLILAR 50 SENEDİR OTOSANSÜR İLE YAŞIYORLAR”

“İşgal altında demokrasi, basın özgürlüğü, hukuk olmaz” diyen Karahan, “Ne yazık ki Kıbrıslı Türkler 50 senedir otosansür ile yaşıyorlar. Biz mücadelemizle Kıbrıslı Türklerin sesi oluyoruz. Statüko sebebiyle kendi sesini kendisi kısmaya alıştı toplumumuz. Erdoğan’ın korku imparatorluğundan seslerini çıkaramıyorlar” dedi.

“İŞGALİN ADI BUGÜN YERLEŞİMCİ KOLONYALİZMİDİR”

1975’ten sonra Türkiye’den illegal yerleşimci nüfus taşınmasıyla başlayan yerleşimci kolonyalizminin Kıbrıslı Türk toplumu üzerinde kültürel bir baskı oluşturduğunun altını çizen Karahan, “İşgalin adı bugün yerleşimci kolonyalizmidir” dedi.

ÜNİTER DEVLET

Gazeteci Mihalaros’un Kıbrıslı Türklerin ne kadarı Tatar gibi iki devletçi, ne kadarı “iki bölgeli iki toplumlu federasyon”dan yana, ne kadarı da üniter bir Kıbrıs Cumhuriyeti’nden yana sorusuna ise Karahan Kıbrıs Üniversitesi ve Kent Üniversitesi’nin yaptığı araştırmanın rakamlarıyla cevap verdi:

-“2020 yılında yapılan araştırmaya göre Kıbrıslı Türklerin %52.8’i üniter devleti kabul edebileceğini söylemiştir”…

Kıbrıs Cumhuriyeti hükümetlerinin ve Türkiye’nin “federasyon oyunu” oynamasından dolayı “Kıbrıslı Rumların federasyon dışında bir çözümü kabul etmeyeceği” yönünde yanlış bir algı yaratıldığını ifade eden Karahan, “Kıbrıslı Türkler için çözümün nasıl olacağından öte, özgürlükleri önemlidir” dedi.

İŞGALE KARŞI MÜCADELE

Seçildiğiniz takdirde Avrupa Parlamentosu’nda Niyazi Kızılyürek’ten farklı olarak ne yapacaksınız sorusuna cevaben Karahan, “Avrupa Birliği mekanizmalarının Avrupa müktesebatına uygun bir şekilde Kıbrıs sorununa yaklaşmasını sağlayacağım. Çünkü şu anda AB’nin Kıbrıs sorununa bakışı AB yasalarıyla uyumlu değil” ifadesini kullandı.

Karahan, etnik bölgelere ayrılmış “iki bölgeli iki toplumlu federasyon”un AB’nin kendi müktesebatına aykırı olduğunun altını çizdi.

Seçildiği takdirde ne yapacağı sorusuna, “705 tane Avrupa parlamenteri var, 6’sı Kıbrıslı. Ne yazık ki o 705 milletvekili Kıbrıs’ın işgalden kaynaklı özel durumunu anlamadı bugüne kadar. İşgalden kaynaklı demografik yıkım, çevresel yıkım, bölgesel problemler var. Kıbrıs coğrafi olarak Avrupa’da değil, bunu anlatmamız lazım” şeklinde cevap verdi.

“İşgal bölgesinde yaşayan Kıbrıslı Türkler kendilerini Avrupa vatandaşlığıyla ifade ediyorlar, Kıbrıslı kimlikleriyle” diyen Karahan sözlerini şöyle sürdürdü:

-“Çünkü yerleşimci kolonyalizmi çok yıkıcı bir durumdadır işgal bölgesinde. Birazcık rakam da vermek istiyorum: GSM operatörlerinin abone sayıları ilk defa 1 milyonu aştı. Kıbrıslı Türklerin sayısı en fazla 100 bin… Bu yüzden Kıbrıslılık ve Avrupa kimlikleri Kıbrıslı Türk gençler için çok önemli”…

“TÜRKÇE KONUŞAN KIBRISLILARA KIBRIS DEVLETİ DAHA ÇOK KUCAK AÇMALI”

Karahan’a sorulan son soru ise Niyazi Kızılyürek’in neredeyse 5 senedir uğraştığı tek konu olan “Türkçe AB dili olmalı mı?” sorusu… “Böyle bir önceliğimiz olduğuna inanmıyorum” diyen Karahan, “Ama Türkçe Kıbrıs Cumhuriyeti’nden daha fazla kullanılmalı, çünkü buranın resmi dillerinden bir tanesi ve Türkçe konuşan Kıbrıslılara Kıbrıs devleti daha çok kucak açmalı” şeklinde konuştu.

Programı aşağıdan izleyebilirsiniz:

About the author