Aziz Şah – 11/5/2024
Crans Montana’da Türkiye tarafından “kandırılan” BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in kişisel temsilcisi Maria Holguin Cuellar görevini yaptı.
Annan Planı’nın evet-hayır oyunu ile baş edemedik. Nükleer serpinti gibi ırkçı nefret yayar hâlâ Annan Planı…
Son olarak Crans Montana’da üretilen yalanlar üstümüzden geçti…
Görüşme tutanakları bütün Kıbrıs basınında yayınlandı. 22 Kasım 2021’de “Akıncı ne der bu tutanaklara” diye manşet attık, hiçbir şey demedi. Ne deyebilirdi?
Sayfalarca giden tutanaklarda 3-4 kez adı geçiyor Akıncı’nın… Anastasiadis ile Çavuşoğlu müzakere ediyor!
Bütün basında yayınlandı bu tutanaklar. Ama kimse anlamak amacıyla okumadığı için Crans Montana hakkında her gün aynı yalanları tekrar ediyorlar…
Ayrılıkçı iki devletçiler ile ayrılıkçı federalistler aynı Crans Montana yalanlarını tekrar ediyor!
BM müzakereleri üzerinden üretilen her yalan ırkçı nefreti kışkırtıyor.
“Rum liderliğinin uzlaşmaz tutumu”, “Hayır dediler”, “Masayı ettik ettiler”, “Taviz vermediler”…
Memleketin %37’sini bütün ekolojisiyle beraber yok ettiniz. Geri dönüşü olmayacak şekilde toprağı yok ettiniz. Demografiyi darmadağın ettiniz. İnsan haklarına tecavüz ettiniz. Sonra da büyüklere müzakere masalları anlattınız…
En büyük masalcılardan biri Özdil Nami’dir.
Crans Montana’da “Garantileri ve askeri isteyen Türkiye değil Kıbrıslı Türklerdir, Türkiye bu haklarını feda edebilir ancak biz asker ve garanti istiyoruz” diyen “müzakereci” Özdil Nami.
Tutanaklarda bir Kıbrıslı Türkün kurduğu en uzun cümle budur, çünkü hep Çavuşoğlu konuşur…
Açın okuyun o tutanakları… Akıncı’nın adı kaç defa geçer sayın. Sonra da “irademiz” dediğiniz Akıncı’nın iradesizliği karşısında bir kahkaha patlatın…
Crans Montana’da askeri ve garantileri savunan Özdil Nami şimdi her yerde Kıbrıs Cumhurbaşkanı Anastasiadis’i suçluyor…
Özdil Nami’ye özel bir sorum var:
-Madem ki bu kadar çok Türk askeri istersiniz ve garantörsüz asla dersiniz… Neden her gün sabahtan Rum Milli Muhafız Ordusu’nun denetimindeki bölgede yürüyüş yaparsınız? Türk ordusunun denetimindeki bölgede güvende hissetmez misiniz kendinizi?
Yürüyün Külliye inşaatının önünde, ne yürürsünüz Kıbrıs Cumhurbaşkanlığı’nın parkında?
Annan Planı’nın 20’nci yılı kutlamaları çerçevesinde CTP’nin Mağusa’da düzenlediği panelde Özdil Nami şöyle dedi:
-“Garantileri masaya getirip bu işi bitirmemiz gerekir dediğimiz için Crans Montana’ya gittik… Konferansa gitmek, güvenlik ve garantiler hariç bütün konularda tamamen uzlaşının tescilidir”…
Doğrudur bu söylediği, Anastasiadis gasp edilmiş Rum mallarında önceliğin gaspçıda olduğunu bile kabul etti. Tek konu garantiler kaldı…
Yazılı hiçbir taahhüt vermeyen TC Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “Üç dönem dönüşümlü başkanlık –yani 15 sene- sonra garanti ve müdahale hakkını gözden geçireceğiz” dedi.
Bunun üzerine Guterres ne dedi?
-“Bazı şeyleri yanlış anladığım net. Gerçekçi bir şans olmadığı ve çözümün gerekli unsurlarının başarılamadığı gerekçesiyle en doğrusu konferansı sona erdirmek”…
Peki, Özdil Nami ne diyor Annan Planı’nın 20’nci yılı panelinde:
-“Ne olduysa orada oldu… Neden Rum lider masayı terk etti bilmiyorum, ilgilenmiyorum… Beni ilgilendiren, son siyasi iradenin konmamış olmasıdır. Genel Sekreter, çözüm masadaydı. Bitme çizgisini geçmek için tek eksik siyasi iradeydi”…
Guterres müzakereleri sona erdirdi, kimse masayı terk etmedi. Masayı terk etmeye gerek kalmadı, çünkü “garanti ve müdahale hakkını anlaşmanın yürürlüğe girmesinden 15 sene sonra görüşelim” dedi Türkiye…
Crans Montana’da Çavuşoğlu tarafından “kandırılan” Guterres şimdi de Holguin belası sardı başımıza.
50 senedir BM müzakereleri Türkiye’nin toprak ve nüfus üzerinde işlediği savaş suçlarını meşrulaştırdı ve yasallaştırdı. Bunu anlamayan kserokefalos-kalınkafalı Kıbrıslılar illa yeni müzakere süreci ister!
Kıbrıs sorununun çözüm yeri Kıbrıs Cumhuriyeti meclisidir. Bu da gerçek bir “Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönüş” mücadelesinin sonucu olabilir ancak…
Holguin görevini yaptı: Masaya oturulsa Türkiye’nin yeni dayatmaları konacaktı ortaya, oturmayınca “Kıbrıslılar anlaşamaz” algısı kondu ortaya!
Annan Planı ve Crans Montana’nın devamı olarak kalıcı bölünmeye giden bir hamleydi Holguin!
(11 Mayıs 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)